这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |
没有你说的那么多 🇨🇳 | 🇹🇷 Söylediğin kadar değil | ⏯ |
有没有有没有酒 🇨🇳 | 🇹🇷 Şarap var mı | ⏯ |
没有,有没有那个有图片?有图片的菜单 🇨🇳 | 🇹🇷 Hayır, bunun bir resmi var mı? Resimlerle dolu bir menü | ⏯ |
但是没有你说的那么多 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama söylediğin kadar değil | ⏯ |
没有 🇨🇳 | 🇹🇷 № | ⏯ |
我没有 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben yapmadım | ⏯ |
你们这里有没有烤鱼 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada ızgara balık var mı | ⏯ |
有没有面条 🇨🇳 | 🇹🇷 Erişteniz var mı | ⏯ |
你放假了没有 🇨🇳 | 🇹🇷 Tatile çıktın mı | ⏯ |
今天他没有去做礼拜,但是他儿子去了 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün kiliseye gitmedi ama oğlu gitti | ⏯ |
不知道,没有问他们,但是有很多外国人 🇨🇳 | 🇹🇷 Bilmiyorum, onlara sormadım ama bir sürü yabancı vardı | ⏯ |
他这个没有任何伤害吗?对人体 🇨🇳 | 🇹🇷 Hiçbir şeye zarar vermedi mi? insan vücudunda | ⏯ |
有没有扑克牌卖 🇨🇳 | 🇹🇷 Satılık kart var mı | ⏯ |
有没有帅哥给你发信息 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana mesaj gönderecek yakışıklı bir adam var mı | ⏯ |
他告诉你,你的病没事儿 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana iyi olduğunu söyledi | ⏯ |
还有其他问题吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Başka sorunuz var mı | ⏯ |
有没有比较不甜的蛋糕 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha az tatlı pasta var mı | ⏯ |
都没有问题 🇨🇳 | 🇹🇷 Sorun yok | ⏯ |
土耳其没有 🇨🇳 | 🇹🇷 Türkiyede yok | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
about plasma do you need 🇬🇧 | 🇹🇷 Plazma hakkında ihtiyacınız var mı | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
You shouldnt be 🇬🇧 | 🇹🇷 Olmamalısın | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
Are you working today 🇬🇧 | 🇹🇷 Bugün çalışıyor musun | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |