I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
You shouldnt be 🇬🇧 | 🇹🇷 Olmamalısın | ⏯ |
We live here , that makes us Chinese 🇬🇧 | 🇹🇷 Burada yaşıyoruz, bu bizi Çinli yapar | ⏯ |
To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
因为我需要赚很多钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Çünkü çok para kazanmam lazım | ⏯ |
可能他有很多为难吧,我就不想强求他了 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki bir sürü sorunu vardır, onu zorlamak istemiyorum | ⏯ |
因为很多人跟我聊天都是为了看身体 🇨🇳 | 🇹🇷 Çünkü bir sürü insan cesedi görmek için benimle konuşuyor | ⏯ |
因为价格太低,公司没有钱赚,老板就不愿意给我们卖 🇨🇳 | 🇹🇷 Fiyat çok düşük olduğu için, şirketin kazanacak parası yok, patron bize satmak istemiyor | ⏯ |
因为很多药,土耳其没有 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok fazla ilaç olduğu için Türkiyede yok | ⏯ |
她爸爸妈妈反对我们 🇨🇳 | 🇹🇷 Babası ve annesi bize karşı | ⏯ |
因为我不想你在中国受到任何伤害 🇨🇳 | 🇹🇷 Çünkü Çinde zarar görmeni istemiyorum | ⏯ |
因为包车对于我们来说比较方便 🇨🇳 | 🇹🇷 Çünkü otobüs kiralamak bizim için daha uygun | ⏯ |
因为你 🇨🇳 | 🇹🇷 Senin yüzünden | ⏯ |
我们不可能在北京,因为北京的房价太高了 🇨🇳 | 🇹🇷 Pekinde olamayız çünkü Pekindeki ev fiyatı çok yüksek | ⏯ |
因为晚上要去银行取钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Çünkü geceleri paramı almak için bankaya gidiyorum | ⏯ |
多少钱打款给我 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana ne kadar para ödeyeceksin | ⏯ |
因为我的设备他值100000 🇨🇳 | 🇹🇷 Ekipmanlarım yüzünden 100.000 dolar değerinde | ⏯ |
因为你要的机械比普通的要高很多 🇨🇳 | 🇹🇷 Çünkü normalden çok daha yüksek makineler istiyorsun | ⏯ |
我好想你 你能来么 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni özledim, gelebilir misin | ⏯ |
我不想拍照片 🇨🇳 | 🇹🇷 Fotoğraf çekmek istemiyorum | ⏯ |
这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |
多少钱 🇨🇳 | 🇹🇷 bu ne kadar | ⏯ |
我送过很多的患者 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir sürü hasta gönderdim | ⏯ |
我为你多送一些配件 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana biraz daha aksesuar göndereceğim | ⏯ |