| Bugün cuma bizim için kutsal  🇹🇷 | 🇨🇳  今天是星期五,对我们来说是神圣的 | ⏯ | 
| Bu bizim için önemli  🇹🇷 | 🇨🇳  这对我们很重要 | ⏯ | 
| Size bir şeyler söyleyeyim  🇹🇷 | 🇨🇳  让我告诉你一件事 | ⏯ | 
| Bir kız arkadaş için gerekenler nelerdir  🇹🇷 | 🇨🇳  你需要什么女朋友 | ⏯ | 
| Böyle iyi bir oğlu olduğu için teyzeme teşekkürler  🇹🇷 | 🇨🇳  感谢我姑姑的良子 | ⏯ | 
| Zaten evdeyim  🇹🇷 | 🇨🇳  我已经在家了 | ⏯ | 
| Çünkü bir sürü insan cesedi görmek için benimle konuşuyor  🇹🇷 | 🇨🇳  因为很多人都在跟我谈看尸体的事 | ⏯ | 
| Eğer bir şey söylemek istiyorsanız, bu yazılım bana gönderin  🇹🇷 | 🇨🇳  如果你想说什么,给我这个软件 | ⏯ | 
| Bu gülüşün arkasında çıkmaya çalışan daha büyük bir gülüş var  🇹🇷 | ar  هناك ابتسامه أكبر خلف تلك الابتسامة | ⏯ | 
| Evet aşkım sıcak bir kucak senin için bende seni tutacağım öşümeyeceksin  🇹🇷 | 🇨🇳  是的,我的爱,一个温暖的拥抱给你,我会抱着你,你不会唱歌 | ⏯ | 
| Bugün tedaviye devam  🇹🇷 | 🇨🇳  继续治疗 | ⏯ | 
| Baba bu malların parasını aşağıda bir ilanda park çalışabilen mu abi  🇹🇷 | 🇨🇳  爸爸,你能在下面的广告中为这些商品付款吗 | ⏯ | 
| Bu orijinal Timberland marka ayakkabı sadece bir kez giyildi. Yanlış numara almışız  🇹🇷 | 🇬🇧  This original Timberland shoe was worn only once. We got the wrong number | ⏯ | 
| Bu doğru  🇹🇷 | 🇨🇳  确实如此 | ⏯ | 
| Bir de telefonunu bir verebilir konuştun  🇹🇷 | 🇨🇳  你可以把你的电话给我 | ⏯ | 
| benim için yeterli  🇹🇷 | ar  يكفي بالنسبة لي | ⏯ | 
| Siyah noktalar için  🇹🇷 | 🇨🇳  用于黑色头 | ⏯ | 
| Yanıt için sabırsızlanıyoruz  🇹🇷 | 🇨🇳  我们期待回应 | ⏯ | 
| AYRINTILI BİLGİ içiN   🇹🇷 | 🇨🇳  欲了解更多信息 | ⏯ |