English to Chinese
珠穆朗玛峰 🇨🇳 | 🇹🇷 Everest Dağı | ⏯ |
他的家在珠穆朗玛峰下面住 🇨🇳 | 🇹🇷 Evi Qomolangma Dağının altında yaşıyor | ⏯ |
德克士 🇨🇳 | 🇹🇷 Dirks, ne kadar kötü | ⏯ |
这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |
你知道珠穆朗玛峰吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Everest Dağını biliyor musun | ⏯ |
必须是穆斯林餐厅是吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Müslüman restoranı olmalı, değil mi | ⏯ |
中国德克士 🇨🇳 | 🇹🇷 Dirks, Çin | ⏯ |
穆斯林的朋友给你们了吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Müslüman arkadaşların seni verdi mi | ⏯ |
我是汉族人,以前的男朋友是穆斯林,所以他爸爸反对 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben Han, eski erkek arkadaşım Müslüman, bu yüzden babası itiraz etti | ⏯ |
我跟她在一起,当了三年穆斯林 🇨🇳 | 🇹🇷 Onunla birlikteydim ve üç yıl boyunca Müslümandım | ⏯ |
他说不能再夹坏钻杆了 🇨🇳 | 🇹🇷 Artık matkap borusunu kesemeyeceğini söyledi | ⏯ |
但是对于穆斯林人有特别的感情 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama Müslümanlar için özel bir duygu var | ⏯ |
他也 🇨🇳 | 🇹🇷 O da | ⏯ |
对对对,现在医生说他现在这儿接受治疗 🇨🇳 | 🇹🇷 Doktor tedavi için burada olduğunu söyledi | ⏯ |
他太累了 别叫醒他 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok yorgun | ⏯ |
他的孙子 🇨🇳 | 🇹🇷 Torunu | ⏯ |
跟他一样 🇨🇳 | 🇹🇷 Tıpkı onun gibi | ⏯ |
他今天会等你过去找他哦 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün gelip onu bulmanı bekliyor olacak | ⏯ |
让他忌口,还有不让他多喝水 🇨🇳 | 🇹🇷 Ağzından kaçsın ve daha fazla su içmesine izin verme | ⏯ |
和中国说再见 🇨🇳 | 🇹🇷 Çine hoşçakal de | ⏯ |