English to Chinese

How to say She teach me Chinese, I teach her English in Chinese?

她教我中文,我教她的英文

More translations for She teach me Chinese, I teach her English

我们可以去任何地方  🇨🇳🇹🇷  Her yere gidebiliriz
每个国家语言都是不一样的  🇨🇳🇹🇷  Her ülkenin dili farklıdır
磨平一切的  🇨🇳🇹🇷  Her şeyi eziyet et
每天想你  🇨🇳🇹🇷  Seni her gün özlüyorum
We live here , that makes us Chinese  🇬🇧🇹🇷  Burada yaşıyoruz, bu bizi Çinli yapar
你好,每人可以带几瓶酒  🇨🇳🇹🇷  Merhaba, her insan kaç şişe şarap getirebilir
两边推掉上面修一下  🇨🇳🇹🇷  Her iki taraftan da itin ve düzeltin
有什么需要帮忙的随时可以和我说  🇨🇳🇹🇷  Sana yardım etmek için yapabileceğin her şeyi yaparım
一切都准备好了,我们再决定去  🇨🇳🇹🇷  Her şey hazır ve tekrar gitmeye karar vereceğiz
两边修短一点  🇨🇳🇹🇷  Her iki tarafta biraz daha kısa inşa edin
我做的一切都是为了你的公司带来更多的服务  🇨🇳🇹🇷  Yaptığım her şey şirketinize daha fazla hizmet getirmek
so your mom dont want you marry with him. old people know everything  🇬🇧🇹🇷  Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum
你每天开这么长时间的汽车,累不累  🇨🇳🇹🇷  Her gün o kadar uzun süre araba kullanıyorsun ki yorgun musun
I will do it again when I come to Turkey  🇬🇧🇹🇷  Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım
如果我  🇨🇳🇹🇷  Eğer i
I forget most of them  🇬🇧🇹🇷  Çoğunu unutuyorum
I will do it again when I come to Turkey for all of you  🇬🇧🇹🇷  Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım
I learned how to cook a lot of things  🇬🇧🇹🇷  Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim

More translations for 她教我中文,我教她的英文

我以后会教你学中文  🇨🇳🇹🇷  Daha sonra sana Çince öğretirim
中文  🇨🇳🇹🇷  Çince
牛仔英文吗  🇨🇳🇹🇷  Kovboy İngilizcesi mi
以后我会教你的  🇨🇳🇹🇷  Sana sonra öğretirim
冯教授,张教授  🇨🇳🇹🇷  Profesör Feng, Profesör Zhang
你会讲英文吗  🇨🇳🇹🇷  İngilizce biliyor musun
介意我教你普通话吗  🇨🇳🇹🇷  Sana Mandarin öğretmemin sakıncası var mı
我们可以文字交流  🇨🇳🇹🇷  Kelimelerle iletişim kurabiliriz
她在新疆和拉萨中间  🇨🇳🇹🇷  Sincan ve Lhasanın ortasında
我爸爸说她的病好了然后你的  🇨🇳🇹🇷  Babam iyi olduğunu söyledi, sonra seninki
她爸爸妈妈反对我们  🇨🇳🇹🇷  Babası ve annesi bize karşı
我很了解你们的宗教信仰和风俗习惯  🇨🇳🇹🇷  Dini inançlarınızı ve geleneklerinizi çok iyi biliyorum
她是他的哎呀,不对  🇨🇳🇹🇷  O onun oh, hayır
她想在她家乡工作了,我想离我爸妈近一点,所以我觉得我们不太可能了  🇨🇳🇹🇷  O memleketinde çalışmak istiyor, ben de aileme daha yakın olmak istiyorum
她选择听从他父母的  🇨🇳🇹🇷  Ailesini dinlemeyi seçti
她们两个是不一样的  🇨🇳🇹🇷  İkisi farklı
基督教分布比较广泛  🇨🇳🇹🇷  Hıristiyanlık yaygın olarak dağıtılır
我跟她在一起,当了三年穆斯林  🇨🇳🇹🇷  Onunla birlikteydim ve üç yıl boyunca Müslümandım
她认识的那些朋友都不好  🇨🇳🇹🇷  Tanıdığı arkadaşlarının hiçbiri iyi değildi
我是中国人  🇨🇳🇹🇷  Ben Çinliyim