To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
现在还不确定,地点把我们送到 🇨🇳 | 🇹🇷 Nerede olacağımız henüz belli değil | ⏯ |
这个地方离他家500公里 🇨🇳 | 🇹🇷 Burası evinden 500 kilometre uzakta | ⏯ |
送我们回来的时候能送到酒店外,其他的地点吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Otele, başka yerlere dönebilir miyiz | ⏯ |
我会跟你们一块儿去,然后把你们送到飞机场 🇨🇳 | 🇹🇷 Seninle gelip seni havaalanına götüreceğim | ⏯ |
我们可以去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Her yere gidebiliriz | ⏯ |
然后他们会给你送过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Sonra seni gönderirler | ⏯ |
我爸爸的弟弟,他知道这个地方,她以前在这个地方一直裹,然后介绍过来的 🇨🇳 | 🇹🇷 Babamın kardeşi, burayı biliyor | ⏯ |
她们两个是不一样的 🇨🇳 | 🇹🇷 İkisi farklı | ⏯ |
他这个病是因为在海拔太高的地方缺氧造成的 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığı çok yüksek irtifadaki oksijen eksikliğinden kaynaklanıyor | ⏯ |
31号不去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 31 hiçbir yerde değil | ⏯ |
哎呀,正好你们商店是最远的地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Oops, bu senin dükkan en uzak olduğunu olur | ⏯ |
两个多月了 🇨🇳 | 🇹🇷 İki aydan fazla oldu | ⏯ |
如果我想去这个地方,除了打车还有别的方法吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer buraya gitmek istersem, taksiden başka yolu var mı | ⏯ |
到到到到的那个位置,然后咱们再看一下吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Oraya vardığımız noktaya gel ve bir bakalım | ⏯ |
两个男孩,一个女孩 🇨🇳 | 🇹🇷 İki erkek, bir kız | ⏯ |
快两个月了吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredeyse iki ay mı | ⏯ |
送我们去故宫,送我们去长城,然后晚上送我们去机场都是一辆车 🇨🇳 | 🇹🇷 Bizi Yasak Şehire götür, Çin Seddine götür, sonra da akşam havaalanına götür | ⏯ |
想不到我们的那个舞蹈 🇨🇳 | 🇹🇷 Dansımızı düşünemiyorum | ⏯ |
我们到了 🇨🇳 | 🇹🇷 Buradayız | ⏯ |
她问你怎么知道这个地方治疗的好了 🇨🇳 | 🇹🇷 Buraya iyi davranıldığını nasıl bildiğini sordu | ⏯ |