它是种这个的 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu biraz | ⏯ |
让他忌口,还有不让他多喝水 🇨🇳 | 🇹🇷 Ağzından kaçsın ve daha fazla su içmesine izin verme | ⏯ |
可以让我考虑一下吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Bunu düşünebilir miyim | ⏯ |
它是一种文件包下载下来 🇨🇳 | 🇹🇷 İndirilen bir paket | ⏯ |
我也想去,可是公司不让我去 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de gitmek istiyorum ama şirket gitmeme izin vermiyor | ⏯ |
让他联系你,然后你联系我们吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Senden iletişime geçmesini iste, sonra bizimle irtibata mı geçebiliyorsun | ⏯ |
你用姜汁洗头发,它就会长出新头发 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer zencefil suyu ile saçınızı yıkarsanız, yeni saç büyüyecek | ⏯ |
VPN,在中国也不让你用是被禁用的 🇨🇳 | 🇹🇷 VPN, Çinde de devre dışı kullanılmasına izin vermiyor | ⏯ |
你辨别一个人善良与邪恶,要看它的眼睛 🇨🇳 | 🇹🇷 İyi yle kötüyü ayırt ediyorsun ve gözlerinin içine bakıyorsun | ⏯ |
先停一下输液的看看是不是它引起的头疼 🇨🇳 | 🇹🇷 Baş ağrısına neden olup olmadığını görmek için önce infüzyonu durduralım mı | ⏯ |
如果我有了你的孩子,你会不会让我打掉 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer senin çocuğun bende olsaydı, onu bayıltmama izin verirdin | ⏯ |
现在不使用它。 所有你有多余的时间再进行维修 🇨🇳 | 🇹🇷 Şimdi kullanma. Tüm onarım için ekstra zaman var | ⏯ |
利用这几天你可以让你的朋友把钱打过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu günleri arkadaşlarının parayı aramasını sağlamak için kullan | ⏯ |
我真的很想跟你解释,可你说的话让我很伤心 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana gerçekten açıklamak istiyorum ama söylediklerin beni üzüyor | ⏯ |
放心吧,我一定会准备好的,肯定不会让你们误机 🇨🇳 | 🇹🇷 Merak etme, hazır olacağım, kesinlikle uçağı kaçırmana izin vermeyeceğim | ⏯ |
让你拉货,有时间到我们老家去玩,一个没时间吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Mal çekmene izin ver, memleketimizde oynayacak vaktin olsun, vakit yok mu | ⏯ |
以前我们都在北京,它是阿拉伯语翻译,后来我们都离开了 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha önce hepimiz Pekindeydik, Arapça bir çevirmendi, ve sonra hepimiz ayrıldık | ⏯ |
他父母现在让她正在相亲,如果成功的话就结婚了吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Ailesi onun çıkmasına izin verdi ve eğer başarırsa evlenecek, değil mi | ⏯ |