Chinese to English
How to say 嗨,你好,你用语音跟我聊天也可以,我能听得懂 in English?
Hi, hello, you can talk to me by voice, I can understand
你可以发语音跟我聊天 🇨🇳 | 🇹🇷 Benimle sesli konuşabilirsin | ⏯ |
你可以发语音给我 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana bir ses gönderebilirsin | ⏯ |
如果我不跟你聊性爱,你还会跟我聊天吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Seninle seks hakkında konuşmazsam, yine de benimle konuşacak mısın | ⏯ |
我觉得你是为了欲望才跟我聊天 🇨🇳 | 🇹🇷 Sanırım arzu için benimle konuşuyorsun | ⏯ |
你可以语音翻译吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Tercüme edebilir misin | ⏯ |
你能听懂中国话吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Çinceyi anlayabiliyor musun | ⏯ |
我就是想听听你的声音 🇨🇳 | 🇹🇷 Sadece sesini duymak istiyorum | ⏯ |
我听不懂 🇨🇳 | 🇹🇷 Anlamıyorum | ⏯ |
我对象看到跟你聊天生气了 🇨🇳 | 🇹🇷 Seninle konuştuğunu görünce nesnem çok kızıyordu | ⏯ |
我没有跟别人聊天 🇨🇳 | 🇹🇷 Kimseyle konuşmadım | ⏯ |
跟你在一起是不是不能跟别的男人聊天 🇨🇳 | 🇹🇷 Başka erkeklerle konuşamaz mısın | ⏯ |
我好想你 你能来么 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni özledim, gelebilir misin | ⏯ |
你可以在医院用 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastanede kullanabilirsin | ⏯ |
我们可以用自己的地图么,你跟着我们的地图走 🇨🇳 | 🇹🇷 Kendi haritamızı kullanabilir miyiz, haritamızı takip et | ⏯ |
我也爱你 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de seni seviyorum | ⏯ |
谢谢你,我觉得 🇨🇳 | 🇹🇷 Teşekkür ederim, sanırım | ⏯ |
可能5天 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki beş gün | ⏯ |
利用这几天你可以让你的朋友把钱打过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu günleri arkadaşlarının parayı aramasını sağlamak için kullan | ⏯ |
什么录音都可以 🇨🇳 | 🇹🇷 Herhangi bir kayıt iyidir | ⏯ |
你们习惯不错,我觉得挺好 🇨🇳 | 🇹🇷 Buna alışkınsın, bence bu iyi bir şey | ⏯ |
Hello hello,你好吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Merhaba, nasılsın | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
You shouldnt be 🇬🇧 | 🇹🇷 Olmamalısın | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
Are you working today 🇬🇧 | 🇹🇷 Bugün çalışıyor musun | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
about plasma do you need 🇬🇧 | 🇹🇷 Plazma hakkında ihtiyacınız var mı | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |