English to Chinese

How to say He is not here - This is the problem in Chinese?

他不在-这就是问题所在

More translations for He is not here - This is the problem

take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything  🇬🇧🇹🇷  Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın
悄悄的拉着,不能训练的part no it is not my name  🇨🇳🇹🇷  Sessizce çekin, parçası hiçbir fikrim değil eğitmek olamaz
plasma is very popular in salon and clinic  🇬🇧🇹🇷  plazma salon ve klinikte çok popüler
please check this link  🇬🇧🇹🇷  lütfen bu bağlantıyı kontrol edin
We live here , that makes us Chinese  🇬🇧🇹🇷  Burada yaşıyoruz, bu bizi Çinli yapar
hope you Have wonderful business this week  🇬🇧🇹🇷  bu hafta harika bir iş var umut
one year one time. 35days. eat this one  🇬🇧🇹🇷  bir yıl bir kez. 35days
中箱滚轮(注:包含外轮.轴.轴承.防滑螺母各1个) 8套  🇨🇳🇹🇷  Orta kutu silindirler (Not: Dış tekerlekleri içerir
Yield to the side  🇬🇧🇹🇷  Yan verim
Yield to the side with obstacles  🇬🇧🇹🇷  Engellerle yan teslim
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line  🇬🇧🇹🇷  Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu

More translations for 他不在-这就是问题所在

是不是漏油的问题  🇨🇳🇹🇷  Petrol sızıntısıyla ilgili bir sorun mu var
还有其他问题吗  🇨🇳🇹🇷  Başka sorunuz var mı
他这个是在美国哪里  🇨🇳🇹🇷  Amerikanın neresinde
有人在不在  🇨🇳🇹🇷  Burada biri yok mu
所以现在有点头痛,是吗  🇨🇳🇹🇷  Biraz baş ağrısı, değil mi
都没有问题  🇨🇳🇹🇷  Sorun yok
税费有问题  🇨🇳🇹🇷  Vergi ile ilgili bir sorun var
那你就在这里等一下  🇨🇳🇹🇷  O zaman burada bekle
我们这里在中国打喷嚏就是有人在说你坏话  🇨🇳🇹🇷  Burada, Çinde hapşırıyoruz ve birisi senin hakkında kötü şeyler söylüyor
我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了  🇨🇳🇹🇷  Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz
可我现在不在家  🇨🇳🇹🇷  Ama şu anda evde değilim
现在在这边,她吃不了很多饭,胃酸  🇨🇳🇹🇷  Burada çok fazla yemek yiyemiyor, mide asidi
是不是适合所有皮肤  🇨🇳🇹🇷  Tüm ciltler için uygun değildir
啤酒是在这里付款吗  🇨🇳🇹🇷  Bira burada ödeniyor mu
现在时间是不是8点45分  🇨🇳🇹🇷  Saat 8:45 mi
对对对,现在医生说他现在这儿接受治疗  🇨🇳🇹🇷  Doktor tedavi için burada olduğunu söyledi
能吃西餐吗?但是他不是那个就不是那个什么了  🇨🇳🇹🇷  Batı yemeği yiyebilir miyim? Ama o öyle değil, öyle değil
他在家里边儿种植这种作物  🇨🇳🇹🇷  Ekinleri evde yetiştiriyor
这是不是羊肉  🇨🇳🇹🇷  Bu koyun eti mi
请问卫生间在哪里  🇨🇳🇹🇷  Banyo nerede, lütfen