English to Chinese
放心吧,我一定会准备好的,肯定不会让你们误机 🇨🇳 | 🇹🇷 Merak etme, hazır olacağım, kesinlikle uçağı kaçırmana izin vermeyeceğim | ⏯ |
当然爱你 🇨🇳 | 🇹🇷 Tabii ki seni seviyorum | ⏯ |
你确定 🇨🇳 | 🇹🇷 Emin misiniz | ⏯ |
伤心 🇨🇳 | 🇹🇷 Üzgün | ⏯ |
当地的品牌 🇨🇳 | 🇹🇷 Yerel markalar | ⏯ |
别太担心 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok fazla endişelenme | ⏯ |
宝贝回去当兵了,思念 🇨🇳 | 🇹🇷 Bebek asker olmak için geri döndü, bayan | ⏯ |
祝他们心想事成,诚心诚意,一切美好 🇨🇳 | 🇹🇷 Hepsine en iyi dileklerimi sunuyorum, samimiyet, hepsi iyi | ⏯ |
但是不需要担心 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama merak etme | ⏯ |
所以不用太担心 🇨🇳 | 🇹🇷 O yüzden çok fazla endişelenme | ⏯ |
去吃农家菜需要预定 🇨🇳 | 🇹🇷 Çiftlik gıda yemek için rezervasyon yapılması gerekir | ⏯ |
情不为因果缘注定生死 🇨🇳 | 🇹🇷 Aşk sebep değildir ve sonuç ölüme ve ölüme mahkumdur | ⏯ |
放松心情,不要想太多 🇨🇳 | 🇹🇷 Rahatla ve çok fazla düşünme | ⏯ |
左侧脉象显示,心肝肾 🇨🇳 | 🇹🇷 Sol nabız görüntüsü kalp, karaciğer ve böbrek gösterir | ⏯ |
形容词最好的是良心 🇨🇳 | 🇹🇷 En iyi sıfat vicdandır | ⏯ |
我跟她在一起,当了三年穆斯林 🇨🇳 | 🇹🇷 Onunla birlikteydim ve üç yıl boyunca Müslümandım | ⏯ |
相信我们肯定会为了你好 🇨🇳 | 🇹🇷 Eminim senin iyiliğin için orada olacağız | ⏯ |
等我们在一起时,我再决定 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikte yken, ben karar veririm | ⏯ |
货物已经安排到工厂生产当中了! 🇨🇳 | 🇹🇷 Mallar fabrikada üretim için düzenlenmiştir | ⏯ |
不用担心,我们查找原因 🇨🇳 | 🇹🇷 Merak etme, sebepler arıyoruz | ⏯ |