Chinese to English
期待相见 🇨🇳 | 🇹🇷 Birbirimizi görmek için sabırsızlanıyoruz | ⏯ |
期待回复 🇨🇳 | 🇹🇷 Yanıt için sabırsızlanıyoruz | ⏯ |
你过来,我可以约老板与你见面 🇨🇳 | 🇹🇷 Sen gelirsen, patrondan seninle tanışmasını isteyebilirim | ⏯ |
再见 🇨🇳 | 🇹🇷 Hoşça kal | ⏯ |
保质期 🇨🇳 | 🇹🇷 Raf ömrü | ⏯ |
星期二 🇨🇳 | 🇹🇷 Salı | ⏯ |
星期三 🇨🇳 | 🇹🇷 Çarşamba | ⏯ |
星期四 🇨🇳 | 🇹🇷 Perşembe | ⏯ |
星期六 🇨🇳 | 🇹🇷 Cumartesi | ⏯ |
我问一下医生,征求一下他们的意见 🇨🇳 | 🇹🇷 Doktordan tavsiyelerini istedim | ⏯ |
我们还不清楚,大概也就是一个星期吧! 🇨🇳 | 🇹🇷 Henüz bilmiyoruz, belki bir hafta | ⏯ |
我的行李还在里面 🇨🇳 | 🇹🇷 Bavullarım hala orada | ⏯ |
我们到了 🇨🇳 | 🇹🇷 Buradayız | ⏯ |
在我爸面前我不敢拿手机 🇨🇳 | 🇹🇷 Babamın önünde cep telefonumu almaya korkuyorum | ⏯ |
洗面奶 🇨🇳 | 🇹🇷 Yıkanmış yüz sütü | ⏯ |
好久没见你了 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni uzun zamandır görmedim | ⏯ |
和中国说再见 🇨🇳 | 🇹🇷 Çine hoşçakal de | ⏯ |
我们自己去 🇨🇳 | 🇹🇷 Kendi başımıza gidin | ⏯ |
我们理解你 🇨🇳 | 🇹🇷 Sizi anlıyoruz | ⏯ |
在中国我们 🇨🇳 | 🇹🇷 Çinde biz | ⏯ |
We live here , that makes us Chinese 🇬🇧 | 🇹🇷 Burada yaşıyoruz, bu bizi Çinli yapar | ⏯ |
To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |