Chinese to English
哦,我们限制他的食物呢 🇨🇳 | 🇹🇷 Yemeğini nerede sınırlandıracağız | ⏯ |
食物够吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Yeterince yiyecek var mı | ⏯ |
我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz | ⏯ |
我们一起嗨皮 🇨🇳 | 🇹🇷 Piyi birlikte selamlayalım | ⏯ |
你们一起三个人过来吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Siz üç adam bir araya geliyor musunuz | ⏯ |
等我们在一起时,我再决定 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikte yken, ben karar veririm | ⏯ |
在一起三年 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikte üç yıl | ⏯ |
但是在一起三年了,分开也很有很多难受 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama üç yıl birlikte olduktan sonra, ayrılmak çok acı çekti | ⏯ |
跟他一样 🇨🇳 | 🇹🇷 Tıpkı onun gibi | ⏯ |
他回到了他的家乡,我回到了我的家乡,所以我们分开了 🇨🇳 | 🇹🇷 O memleketine döndü, ben de memleketime geri döndüm, biz de ayrıldık | ⏯ |
我问一下医生,征求一下他们的意见 🇨🇳 | 🇹🇷 Doktordan tavsiyelerini istedim | ⏯ |
好多美食 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir sürü yemek | ⏯ |
他在家里边儿种植这种作物 🇨🇳 | 🇹🇷 Ekinleri evde yetiştiriyor | ⏯ |
我们是比他的贵 🇨🇳 | 🇹🇷 Biz ondan daha pahalıyız | ⏯ |
你和谁一起来广州 🇨🇳 | 🇹🇷 Guangzhouda kiminlesin sen | ⏯ |
你会跟我一起去吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Benimle gelir misin | ⏯ |
我和我妈妈在一起 🇨🇳 | 🇹🇷 Annemle birlikteyim | ⏯ |
当我们在一起时我再给你看我的身体 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikteyken sana vücudumu göstereceğim | ⏯ |
去购物 🇨🇳 | 🇹🇷 Alışverişe git | ⏯ |
一会儿给你尿酸的药物 🇨🇳 | 🇹🇷 Birazdan sana ürik asit ilacı verirsin | ⏯ |