他的家在珠穆朗玛峰下面住 🇨🇳 | 🇹🇷 Evi Qomolangma Dağının altında yaşıyor | ⏯ |
我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz | ⏯ |
我和我妈妈在一起 🇨🇳 | 🇹🇷 Annemle birlikteyim | ⏯ |
你在他们家做扣子吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Onların evinde düğme mi yapıyorsun | ⏯ |
跟他一样 🇨🇳 | 🇹🇷 Tıpkı onun gibi | ⏯ |
住到你家 🇨🇳 | 🇹🇷 Evinde yaşa | ⏯ |
他回到了他的家乡,我回到了我的家乡,所以我们分开了 🇨🇳 | 🇹🇷 O memleketine döndü, ben de memleketime geri döndüm, biz de ayrıldık | ⏯ |
他的孙子 🇨🇳 | 🇹🇷 Torunu | ⏯ |
他在家里边儿种植这种作物 🇨🇳 | 🇹🇷 Ekinleri evde yetiştiriyor | ⏯ |
在一起三年 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikte üç yıl | ⏯ |
回家,要他回家去那边治疗,因为那边吃住都方便 🇨🇳 | 🇹🇷 Eve git ve tedavi için eve gitmesini iste, çünkü orada yemek ve yaşamak uygun | ⏯ |
你买他的吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Onu satın aldın, değil mi | ⏯ |
你和谁一起来广州 🇨🇳 | 🇹🇷 Guangzhouda kiminlesin sen | ⏯ |
他也 🇨🇳 | 🇹🇷 O da | ⏯ |
这个地方离他家500公里 🇨🇳 | 🇹🇷 Burası evinden 500 kilometre uzakta | ⏯ |
他太累了 别叫醒他 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok yorgun | ⏯ |
跟你在一起是不是不能跟别的男人聊天 🇨🇳 | 🇹🇷 Başka erkeklerle konuşamaz mısın | ⏯ |
我们是比他的贵 🇨🇳 | 🇹🇷 Biz ondan daha pahalıyız | ⏯ |
先平稳他的病情 🇨🇳 | 🇹🇷 önce durumunu düzeltmiş | ⏯ |
他来过你的房间,可能你不认识他 🇨🇳 | 🇹🇷 Odana gitti, belki onu tanımıyorsun | ⏯ |