Chinese to English
How to say 那你给我个价格,我能卖给你,就给你,好吗 in English?
Then you give me a price, I can sell it to you, Ill give it to you, okay
你给我一个价格 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana bir fiyat ver | ⏯ |
我帅我帅,给你给你冰激凌不给就不给 🇨🇳 | 🇹🇷 Yakışıklıyım yakışıklıyım, sana dondurma veriyorum | ⏯ |
我给你的就是呀 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de sana bunu veriyorum | ⏯ |
你给我一个合理的价格,这个根本就不合理 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana makul bir fiyat verirsen, bu hiç de mantıklı değil | ⏯ |
我给不了你 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana veremem | ⏯ |
我给你买的那两瓶酸奶吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana şu iki şişe yoğurt mu alıyorsun | ⏯ |
我给你人民币 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana RMB vereceğim | ⏯ |
那个再给你便宜一点 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu senin için biraz daha ucuz | ⏯ |
我合同都给你做好了 🇨🇳 | 🇹🇷 Senin için bütün kontratlar bende | ⏯ |
上次我给你买的两个 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçen sefer sana iki tane almıştım | ⏯ |
你去给我拿样品 🇨🇳 | 🇹🇷 Gidip bana bir örnek getir | ⏯ |
如果我也给你72000 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana da 72.000 verirsem | ⏯ |
我晚点给你答复 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha sonra sana bir cevap veririm | ⏯ |
我给你赠送配件 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana aksesuar vereceğim | ⏯ |
你可以发语音给我 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana bir ses gönderebilirsin | ⏯ |
我们晚上给你支付 🇨🇳 | 🇹🇷 Akşam ödemeyaparız | ⏯ |
我们网上给你支付 🇨🇳 | 🇹🇷 Size online ödeme yapıyoruz | ⏯ |
如果我不给你看阴道,你还会要我吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Vajinayı göstermezsem, beni yine de ister misin | ⏯ |
因为价格太低,公司没有钱赚,老板就不愿意给我们卖 🇨🇳 | 🇹🇷 Fiyat çok düşük olduğu için, şirketin kazanacak parası yok, patron bize satmak istemiyor | ⏯ |
我给你多送一点配件 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana biraz daha aksesuar göndereceğim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
You shouldnt be 🇬🇧 | 🇹🇷 Olmamalısın | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
Are you working today 🇬🇧 | 🇹🇷 Bugün çalışıyor musun | ⏯ |
about plasma do you need 🇬🇧 | 🇹🇷 Plazma hakkında ihtiyacınız var mı | ⏯ |
hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
悄悄的拉着,不能训练的part no it is not my name 🇨🇳 | 🇹🇷 Sessizce çekin, parçası hiçbir fikrim değil eğitmek olamaz | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |