她们两个是不一样的 🇨🇳 | 🇹🇷 İkisi farklı | ⏯ |
你给我一个价格 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana bir fiyat ver | ⏯ |
你给我一个合理的价格,这个根本就不合理 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana makul bir fiyat verirsen, bu hiç de mantıklı değil | ⏯ |
价格太低了 🇨🇳 | 🇹🇷 Fiyatı çok düşük | ⏯ |
每个人的病情都是不一样的 🇨🇳 | 🇹🇷 Herkesin durumu farklıdır | ⏯ |
我们画的是不是这样 🇨🇳 | 🇹🇷 Çizdiğimiz bu mu | ⏯ |
这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |
每个国家语言都是不一样的 🇨🇳 | 🇹🇷 Her ülkenin dili farklıdır | ⏯ |
它是种这个的 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu biraz | ⏯ |
两个男孩,一个女孩 🇨🇳 | 🇹🇷 İki erkek, bir kız | ⏯ |
我没有把价格提高 🇨🇳 | 🇹🇷 Fiyatı ben yükseltmedim | ⏯ |
刚才那个条码是两块八一条双边的 🇨🇳 | 🇹🇷 Az önce barkod sekiz-bir ikiliiki parça | ⏯ |
我们老板说,你的价格非常便宜 🇨🇳 | 🇹🇷 Patronumuz fiyatının çok ucuz olduğunu söylüyor | ⏯ |
我知道的有两个 🇨🇳 | 🇹🇷 İki tane tanıyorum | ⏯ |
是谁?你就不一样 🇨🇳 | 🇹🇷 Kim bu? Sen farklısın | ⏯ |
这样下来,我们需要在北京住两晚 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu şekilde, Pekinde iki gece kalmalıyız | ⏯ |
我去过的有两个,其他的我不是很清楚 🇨🇳 | 🇹🇷 İki tane ye gittim ve diğerlerini de çok iyi tanımıyorum | ⏯ |
两个多月了 🇨🇳 | 🇹🇷 İki aydan fazla oldu | ⏯ |
上次我给你买的两个 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçen sefer sana iki tane almıştım | ⏯ |
跟他一样 🇨🇳 | 🇹🇷 Tıpkı onun gibi | ⏯ |