然后他们会给你送过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Sonra seni gönderirler | ⏯ |
好的,我们锁上之后我们会联系他的 🇨🇳 | 🇹🇷 Tamam, kilitlediğimiz zaman onunla irtibata geçeceğiz | ⏯ |
他今天会等你过去找他哦 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün gelip onu bulmanı bekliyor olacak | ⏯ |
不知道,没有问他们,但是有很多外国人 🇨🇳 | 🇹🇷 Bilmiyorum, onlara sormadım ama bir sürü yabancı vardı | ⏯ |
他今天会等你去哦 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün seni bekliyor olacak | ⏯ |
你会有时间吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Zamanın olacak mı | ⏯ |
我们是比他的贵 🇨🇳 | 🇹🇷 Biz ondan daha pahalıyız | ⏯ |
还有其他问题吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Başka sorunuz var mı | ⏯ |
如果有机会的话 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer şansın varsa | ⏯ |
让他忌口,还有不让他多喝水 🇨🇳 | 🇹🇷 Ağzından kaçsın ve daha fazla su içmesine izin verme | ⏯ |
如果跟他结婚的话,会的 🇨🇳 | 🇹🇷 Onunla evlenirsen, evet | ⏯ |
我早就拒绝了他们 🇨🇳 | 🇹🇷 Onları uzun zamandır geri çevirdim | ⏯ |
他们的效果并不好 🇨🇳 | 🇹🇷 İyi çalışmıyorlardı | ⏯ |
他们已经出来了吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha çıkmadılar mı | ⏯ |
我第一次去土耳其可能会不习惯 🇨🇳 | 🇹🇷 Türkiyeye ilk gittiğimde buna alışamayabilirdim | ⏯ |
你们这里有没有烤鱼 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada ızgara balık var mı | ⏯ |
你找他,他只会莫名其妙,不知道你要干嘛 🇨🇳 | 🇹🇷 Onu arıyorsun, sadece açıklanamaz olacak, ne yaptığını bilmiyor musun | ⏯ |
你在他们家做扣子吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Onların evinde düğme mi yapıyorsun | ⏯ |
这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |
哦,我们限制他的食物呢 🇨🇳 | 🇹🇷 Yemeğini nerede sınırlandıracağız | ⏯ |