To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
任何 🇨🇳 | 🇹🇷 Herhangi bir | ⏯ |
我们可以去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Her yere gidebiliriz | ⏯ |
什么东西 🇨🇳 | 🇹🇷 Nedir o | ⏯ |
31号不去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 31 hiçbir yerde değil | ⏯ |
因为我不想你在中国受到任何伤害 🇨🇳 | 🇹🇷 Çünkü Çinde zarar görmeni istemiyorum | ⏯ |
你要不要再换一点?路上吃东西或者买东西 🇨🇳 | 🇹🇷 Değiştirmek ister misin? Yolda bir şeyler yiyin ya da satın alın | ⏯ |
有任何的不舒服的症状及时告诉我们 🇨🇳 | 🇹🇷 Bize rahatsız edici semptomların herhangi birini zamanında anlat | ⏯ |
他这个没有任何伤害吗?对人体 🇨🇳 | 🇹🇷 Hiçbir şeye zarar vermedi mi? insan vücudunda | ⏯ |
这个工作没有用,我想去学点新的东西 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu iş işe yaramaz, yeni bir şey öğrenmek istiyorum | ⏯ |
我该如何找到你 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni nasıl bulabilirim | ⏯ |
去北京的时候你还要买东西吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Pekine gittiğinde bir şey almak ister misin | ⏯ |
你找别的厂家给你提供吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Size sağlamak için başka bir üretici bulabilirsiniz | ⏯ |
所以不要吃生冷的东西和喝凉水 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu yüzden çiğ soğuk şeyler yemeyin ve soğuk su içmeyin | ⏯ |
我帅我帅,给你给你冰激凌不给就不给 🇨🇳 | 🇹🇷 Yakışıklıyım yakışıklıyım, sana dondurma veriyorum | ⏯ |
刘主任说明天给你带一个面包烤箱 🇨🇳 | 🇹🇷 Müdür Liu yarın sana ekmek fırını getirmemi söyledi | ⏯ |
我没有跟别人聊天 🇨🇳 | 🇹🇷 Kimseyle konuşmadım | ⏯ |
你跟我说你要跟别的女人谈,我为什么要打电话给你 🇨🇳 | 🇹🇷 Başka bir kadınla konuştuğunu söylemiştin, neden seni arayayım ki | ⏯ |
这么不信任我麻烦你请离开 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu yüzden lütfen gitmezahmetinde bana güvenme | ⏯ |
我给不了你 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana veremem | ⏯ |
别太担心 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok fazla endişelenme | ⏯ |