他在家里边儿种植这种作物 🇨🇳 | 🇹🇷 Ekinleri evde yetiştiriyor | ⏯ |
我已经在家里了 🇨🇳 | 🇹🇷 Zaten evdeyim | ⏯ |
这个地方离他家500公里 🇨🇳 | 🇹🇷 Burası evinden 500 kilometre uzakta | ⏯ |
你在他们家做扣子吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Onların evinde düğme mi yapıyorsun | ⏯ |
在家里边儿没有工作 🇨🇳 | 🇹🇷 Evde iş yok | ⏯ |
他这个是在美国哪里 🇨🇳 | 🇹🇷 Amerikanın neresinde | ⏯ |
新娘惊呆 🇨🇳 | 🇹🇷 Gelin çok şaşırdı | ⏯ |
他的家在珠穆朗玛峰下面住 🇨🇳 | 🇹🇷 Evi Qomolangma Dağının altında yaşıyor | ⏯ |
可我现在不在家 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama şu anda evde değilim | ⏯ |
然后31号下午直接去机场 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman ayın 31inde doğruca havaalanına git | ⏯ |
你在哪里 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredesin | ⏯ |
总统在哪里 🇨🇳 | 🇹🇷 Başkan nerede | ⏯ |
在哪里剪票 🇨🇳 | 🇹🇷 Bileti nerede kesebilirim | ⏯ |
她的病在他们当地治不了,后来去的南京 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti | ⏯ |
他的这个从家里面过来的时候就很严重了 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu ciddi olduğunda evden geldi | ⏯ |
然后他们会给你送过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Sonra seni gönderirler | ⏯ |
卫生间在哪里 🇨🇳 | 🇹🇷 Banyo nerede | ⏯ |
在哪里等候车 🇨🇳 | 🇹🇷 Arabamı nerede bekleyebilirim | ⏯ |
在家没有治好,然后跑到这边过来到这边治疗 🇨🇳 | 🇹🇷 Evde iyileşmedi ve tedavi için buraya koştu | ⏯ |
他回到了他的家乡,我回到了我的家乡,所以我们分开了 🇨🇳 | 🇹🇷 O memleketine döndü, ben de memleketime geri döndüm, biz de ayrıldık | ⏯ |