Chinese to Japanese

How to say 牛排八分熟 in Japanese?

ステーキは8分熟成

More translations for 牛排八分熟

牛排七分熟  🇨🇳🇹🇷  Biftek yedi pişmiş
牛肉  🇨🇳🇹🇷  Sığır
羊排  🇨🇳🇹🇷  Koyun pirzola
四百八  🇨🇳🇹🇷  Dört yüz sekiz
吃羊排  🇨🇳🇹🇷  Kuzu pirzola yiyin
八一建军节  🇨🇳🇹🇷  1 Ağustos Ordu Günü
牛仔英文吗  🇨🇳🇹🇷  Kovboy İngilizcesi mi
芝士的牛肉饼  🇨🇳🇹🇷  Peynirin dana köftesi
牛磺酸滴眼液  🇨🇳🇹🇷  Taurin göz damlası
牛肉卷是哪一个  🇨🇳🇹🇷  Hangisi sığır rulosu
我要三份牛肉的  🇨🇳🇹🇷  Üç porsiyon sığır eti istiyorum
然后我们再做安排  🇨🇳🇹🇷  O zaman ayarlamaları yaparız
昨天排大便五次吗  🇨🇳🇹🇷  Dün beş kez dışkı yaptın mı
中国分为56个民族  🇨🇳🇹🇷  Çin 56 etnik gruba ayrılmıştır
大部分人都没有信仰  🇨🇳🇹🇷  Çoğu insan inanmaz
基督教分布比较广泛  🇨🇳🇹🇷  Hıristiyanlık yaygın olarak dağıtılır
配件和主机分开给你的  🇨🇳🇹🇷  Aksesuarları ve ana bilgisayarları sizin
货物已经安排到工厂生产当中了!  🇨🇳🇹🇷  Mallar fabrikada üretim için düzenlenmiştir
再去之前,我们先安排好,然后再去  🇨🇳🇹🇷  Tekrar gitmeden önce, gitmeden önce ayarlayacağız
刚才那个条码是两块八一条双边的  🇨🇳🇹🇷  Az önce barkod sekiz-bir ikiliiki parça

More translations for ステーキは8分熟成

牛排七分熟  🇨🇳🇹🇷  Biftek yedi pişmiş
现在时间是不是8点45分  🇨🇳🇹🇷  Saat 8:45 mi
现在时间是不是下午8点46分  🇨🇳🇹🇷  Saat 20:46 mı
将中药的成分进入到身体里  🇨🇳🇹🇷  Vücuda Çin tıbbının maddeler girin
中国分为56个民族  🇨🇳🇹🇷  Çin 56 etnik gruba ayrılmıştır
大部分人都没有信仰  🇨🇳🇹🇷  Çoğu insan inanmaz
基督教分布比较广泛  🇨🇳🇹🇷  Hıristiyanlık yaygın olarak dağıtılır
配件和主机分开给你的  🇨🇳🇹🇷  Aksesuarları ve ana bilgisayarları sizin
中箱滚轮(注:包含外轮.轴.轴承.防滑螺母各1个) 8套  🇨🇳🇹🇷  Orta kutu silindirler (Not: Dış tekerlekleri içerir
我们现在的时间是早上6点39分  🇨🇳🇹🇷  Zamanımız sabah 6:39
祝他们心想事成,诚心诚意,一切美好  🇨🇳🇹🇷  Hepsine en iyi dileklerimi sunuyorum, samimiyet, hepsi iyi
你们这里是不是大部分人都不存钱  🇨🇳🇹🇷  Çoğunuz para biriktirmiyor musunuz
你们的飞机票是1月1号零点50分的  🇨🇳🇹🇷  Uçak biletiniz 1 Ocakta 0:50de
但是在一起三年了,分开也很有很多难受  🇨🇳🇹🇷  Ama üç yıl birlikte olduktan sonra, ayrılmak çok acı çekti
你好,请问这里可以把里拉兑换成人民币吗  🇨🇳🇹🇷  Merhaba, lirayı RMBye dönüştürebilir miyim
他这个病是因为在海拔太高的地方缺氧造成的  🇨🇳🇹🇷  Hastalığı çok yüksek irtifadaki oksijen eksikliğinden kaynaklanıyor
你以后从中国再采购配件,运输费用高于采购成本  🇨🇳🇹🇷  Daha sonra Çinden aksesuar satın, ulaşım maliyeti satın alma maliyeti daha yüksektir
他父母现在让她正在相亲,如果成功的话就结婚了吧  🇨🇳🇹🇷  Ailesi onun çıkmasına izin verdi ve eğer başarırsa evlenecek, değil mi
他回到了他的家乡,我回到了我的家乡,所以我们分开了  🇨🇳🇹🇷  O memleketine döndü, ben de memleketime geri döndüm, biz de ayrıldık
我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了  🇨🇳🇹🇷  Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz