English to Chinese
hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
大部分人都没有信仰 🇨🇳 | 🇹🇷 Çoğu insan inanmaz | ⏯ |
你们这里是不是大部分人都不存钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Çoğunuz para biriktirmiyor musunuz | ⏯ |
你过来,我可以约老板与你见面 🇨🇳 | 🇹🇷 Sen gelirsen, patrondan seninle tanışmasını isteyebilirim | ⏯ |
再见 🇨🇳 | 🇹🇷 Hoşça kal | ⏯ |
期待相见 🇨🇳 | 🇹🇷 Birbirimizi görmek için sabırsızlanıyoruz | ⏯ |
我自己过来的 🇨🇳 | 🇹🇷 Buraya tek başıma geldim | ⏯ |
都九 🇨🇳 | 🇹🇷 Hepsi dokuz | ⏯ |
难过 🇨🇳 | 🇹🇷 Üzgün | ⏯ |
通过 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçirmek | ⏯ |
过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Gel | ⏯ |
钱包都在我的店里 🇨🇳 | 🇹🇷 Cüzdan dükkanımda | ⏯ |
牛排七分熟 🇨🇳 | 🇹🇷 Biftek yedi pişmiş | ⏯ |
好久没见你了 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni uzun zamandır görmedim | ⏯ |
和中国说再见 🇨🇳 | 🇹🇷 Çine hoşçakal de | ⏯ |
你购买必须通过我 🇨🇳 | 🇹🇷 Benden alıyorsun | ⏯ |
我送过很多的患者 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir sürü hasta gönderdim | ⏯ |
大蒜 🇨🇳 | 🇹🇷 Sarım -sak | ⏯ |
我合同都给你做好了 🇨🇳 | 🇹🇷 Senin için bütün kontratlar bende | ⏯ |
你们过不过圣诞节 🇨🇳 | 🇹🇷 Noeli yiyemez misin | ⏯ |
等我们朋友过来付钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Arkadaşlarımızın gelip ödemesini bekleyin | ⏯ |