To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
对不起 🇨🇳 | 🇹🇷 Üzgünüm | ⏯ |
在一起三年 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikte üç yıl | ⏯ |
我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz | ⏯ |
跟你在一起是不是不能跟别的男人聊天 🇨🇳 | 🇹🇷 Başka erkeklerle konuşamaz mısın | ⏯ |
我和我妈妈在一起 🇨🇳 | 🇹🇷 Annemle birlikteyim | ⏯ |
你们一起三个人过来吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Siz üç adam bir araya geliyor musunuz | ⏯ |
对对对,现在医生说他现在这儿接受治疗 🇨🇳 | 🇹🇷 Doktor tedavi için burada olduğunu söyledi | ⏯ |
有人在不在 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada biri yok mu | ⏯ |
对对对,我们这边是禁用的 🇨🇳 | 🇹🇷 Doğru, bizim tarafımız devre dışı | ⏯ |
等我们在一起时,我再决定 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikte yken, ben karar veririm | ⏯ |
我一对安全光栅,就1万人民 币 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben bir çift güvenlik ızgarasıyım, 10.000 kişinin parası | ⏯ |
当我们在一起时我再给你看我的身体 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikteyken sana vücudumu göstereceğim | ⏯ |
我们一起嗨皮 🇨🇳 | 🇹🇷 Piyi birlikte selamlayalım | ⏯ |
我跟她在一起,当了三年穆斯林 🇨🇳 | 🇹🇷 Onunla birlikteydim ve üç yıl boyunca Müslümandım | ⏯ |
跟你在一起有哪些事情不能做 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana ne yapılamaz ki | ⏯ |
你一起把三个月的药带走 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikte üç aylık ilaç aldınız | ⏯ |
但是对于穆斯林人有特别的感情 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama Müslümanlar için özel bir duygu var | ⏯ |
普通的是一人40左右 🇨🇳 | 🇹🇷 Ortalama bir insan 40 yaşında | ⏯ |
每个人的病情都是不一样的 🇨🇳 | 🇹🇷 Herkesin durumu farklıdır | ⏯ |
对不人给你介绍的朋友你都不要相信 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni tanıştırmayan arkadaşlara inanma | ⏯ |