I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
我不想拍照片 🇨🇳 | 🇹🇷 Fotoğraf çekmek istemiyorum | ⏯ |
拍个照片 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir fotoğraf çek | ⏯ |
我喜欢你 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni sevdim | ⏯ |
昨天卖了一件衣服。不喜欢能退吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Dün bir elbise satıldı. Geri çekilmek istemiyor musun | ⏯ |
你要看我的身体还是真的喜欢我 🇨🇳 | 🇹🇷 Vücudumu görmek istiyor musun yoksa benden gerçekten hoşlanıyor musun | ⏯ |
拍个箭头我看下,谢谢 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir ok al, ben de bakayım, teşekkür ederim | ⏯ |
恭喜恭喜 🇨🇳 | 🇹🇷 Tebrikler | ⏯ |
照顾好自己 🇨🇳 | 🇹🇷 Kendine iyi bak | ⏯ |
好好照顾自己 🇨🇳 | 🇹🇷 Kendine iyi bak | ⏯ |
我听不懂 🇨🇳 | 🇹🇷 Anlamıyorum | ⏯ |
我给不了你 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana veremem | ⏯ |
我不会忘的 🇨🇳 | 🇹🇷 Unutmayacağım | ⏯ |
我不该打扰你 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni rahatsız etmemeliyim | ⏯ |
我不打扰你了 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni rahatsız etmeyeceğim | ⏯ |
我帅我帅,给你给你冰激凌不给就不给 🇨🇳 | 🇹🇷 Yakışıklıyım yakışıklıyım, sana dondurma veriyorum | ⏯ |
我觉得你需要的不是我 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana ihtiyacın olduğunu sanmıyorum | ⏯ |
我明天不在医院 🇨🇳 | 🇹🇷 Yarın hastanede değilim | ⏯ |
可我现在不在家 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama şu anda evde değilim | ⏯ |
我不会原谅你的 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni affetmeyeceğim | ⏯ |
有时候我不是不想回复你信息 🇨🇳 | 🇹🇷 Bazen mesajına cevap vermek istemiyorum | ⏯ |