Chinese to English
能加 🇨🇳 | 🇹🇷 Ekleyebilir | ⏯ |
不能停 🇨🇳 | 🇹🇷 Duramıyorum | ⏯ |
你能不能打款 🇨🇳 | 🇹🇷 Parasını ödeyebilir misin | ⏯ |
可能不行 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki de değil | ⏯ |
也许是不够爱吧! 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki de yeterince aşk yok | ⏯ |
可能他有很多为难吧,我就不想强求他了 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki bir sürü sorunu vardır, onu zorlamak istemiyorum | ⏯ |
加油 🇨🇳 | 🇹🇷 Hadi | ⏯ |
这个是不能刷吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu fırça yıkamaz mı | ⏯ |
加拿大 🇨🇳 | 🇹🇷 Kanada | ⏯ |
尿酸高不能喝茶叶 🇨🇳 | 🇹🇷 Ürik asit yüksek tir ve çay içemez | ⏯ |
放心吧,不会影响疗效的 🇨🇳 | 🇹🇷 Merak etme, etkinliğini etkilemeyecek | ⏯ |
你的快好的差不多了吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredeyse iyisin, değil mi | ⏯ |
刚来我可能会不习惯 🇨🇳 | 🇹🇷 İlk geldiğimde alışmış olmayabilirim | ⏯ |
我来月经了,不能喝凉的 🇨🇳 | 🇹🇷 Adet görmeye geldim ve soğuk içemiyorum | ⏯ |
他说不能再夹坏钻杆了 🇨🇳 | 🇹🇷 Artık matkap borusunu kesemeyeceğini söyledi | ⏯ |
椰枣加工厂 🇨🇳 | 🇹🇷 Hindistan cevizi işleme tesisi | ⏯ |
是会计吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Muhasebeci, değil mi | ⏯ |
那我走吧 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman ben giderim | ⏯ |
他告诉我什么可以做什么不可以做什么东西能吃什么不能吃 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana ne yapabileceğini, ne yapabileceğini, ne yiyip yemeyeceğini anlattı | ⏯ |
跟你在一起是不是不能跟别的男人聊天 🇨🇳 | 🇹🇷 Başka erkeklerle konuşamaz mısın | ⏯ |