过来抱抱 🇨🇳 | 🇹🇷 Gel ve sarıl | ⏯ |
你给我一个价格 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana bir fiyat ver | ⏯ |
那个再给你便宜一点 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu senin için biraz daha ucuz | ⏯ |
跟他一样 🇨🇳 | 🇹🇷 Tıpkı onun gibi | ⏯ |
过五天再给你测一个浓度 🇨🇳 | 🇹🇷 Beş gün içinde sana bir konsantrasyon daha vereceğim | ⏯ |
你给我一个合理的价格,这个根本就不合理 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana makul bir fiyat verirsen, bu hiç de mantıklı değil | ⏯ |
他这个能用几年 🇨🇳 | 🇹🇷 Bunu kaç yıl kullanabilir | ⏯ |
我也想拥有这样的爱情 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de böyle bir sevgi istiyorum | ⏯ |
然后他们会给你送过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Sonra seni gönderirler | ⏯ |
一会儿把钱给你 🇨🇳 | 🇹🇷 Parayı sonra veririm | ⏯ |
刘主任说明天给你带一个面包烤箱 🇨🇳 | 🇹🇷 Müdür Liu yarın sana ekmek fırını getirmemi söyledi | ⏯ |
两个男孩,一个女孩 🇨🇳 | 🇹🇷 İki erkek, bir kız | ⏯ |
上次我给你买的两个 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçen sefer sana iki tane almıştım | ⏯ |
他这个是在美国哪里 🇨🇳 | 🇹🇷 Amerikanın neresinde | ⏯ |
这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |
就一个人吃饭,就一份 🇨🇳 | 🇹🇷 Sadece tek başına ye, sadece bir tane | ⏯ |
我给你多送一点配件 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana biraz daha aksesuar göndereceğim | ⏯ |
或许是一个月 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki bir ay | ⏯ |
我可以给你兑换一个土耳其币吗?我想收藏 🇨🇳 | 🇹🇷 Sizin için bir Türk para birimi bozabilir miyim? Toplamak istiyorum | ⏯ |
这个地方离他家500公里 🇨🇳 | 🇹🇷 Burası evinden 500 kilometre uzakta | ⏯ |