Chinese to English
跟他一样 🇨🇳 | 🇹🇷 Tıpkı onun gibi | ⏯ |
我公司比其他公司都贵 🇨🇳 | 🇹🇷 Şirketim diğer şirketlerden daha pahalı | ⏯ |
还有其他问题吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Başka sorunuz var mı | ⏯ |
你会跟我一起去吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Benimle gelir misin | ⏯ |
你不要跟他来往 🇨🇳 | 🇹🇷 Onunla takılmak istemezsin | ⏯ |
有人想跟你兑换土耳其币 🇨🇳 | 🇹🇷 Birisi seninle Türk paralarını değiştirmek istiyor | ⏯ |
我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz | ⏯ |
我会跟你们一块儿去,然后把你们送到飞机场 🇨🇳 | 🇹🇷 Seninle gelip seni havaalanına götüreceğim | ⏯ |
土耳其土耳其 🇨🇳 | 🇹🇷 Türkiye Türkiye | ⏯ |
我去过的有两个,其他的我不是很清楚 🇨🇳 | 🇹🇷 İki tane ye gittim ve diğerlerini de çok iyi tanımıyorum | ⏯ |
我会跟你们一块儿去的 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de seninle giderim | ⏯ |
品牌不一样 🇨🇳 | 🇹🇷 Markalar farklıdır | ⏯ |
还有其他不舒服的症状吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Başka rahatsız edici belirtiler var mı | ⏯ |
如果跟他结婚的话,会的 🇨🇳 | 🇹🇷 Onunla evlenirsen, evet | ⏯ |
一会儿把钱给你 🇨🇳 | 🇹🇷 Parayı sonra veririm | ⏯ |
土耳其 🇨🇳 | 🇹🇷 Türkiye | ⏯ |
你找他,他只会莫名其妙,不知道你要干嘛 🇨🇳 | 🇹🇷 Onu arıyorsun, sadece açıklanamaz olacak, ne yaptığını bilmiyor musun | ⏯ |
中国人的思想跟你们国家的思想可能不一样 🇨🇳 | 🇹🇷 Çin düşünce mays ülkenizde aynı olmayabilir | ⏯ |
我第一次去土耳其可能会不习惯 🇨🇳 | 🇹🇷 Türkiyeye ilk gittiğimde buna alışamayabilirdim | ⏯ |
那我就跟司机联系一下,我们定下来 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman şoförle irtibata geçip başaracağız | ⏯ |