第二天,司机带我们去长城 🇨🇳 | 🇹🇷 Ertesi gün, şoför bizi Çin Seddine götürdü | ⏯ |
团游去长城和故宫 🇨🇳 | 🇹🇷 Çin Seddi ve Yasak Şehire grup turu | ⏯ |
送我们去故宫,送我们去长城,然后晚上送我们去机场都是一辆车 🇨🇳 | 🇹🇷 Bizi Yasak Şehire götür, Çin Seddine götür, sonra da akşam havaalanına götür | ⏯ |
31号在北京,去故宫和长城,然后直接去机场 🇨🇳 | 🇹🇷 Pekinde 31, Yasak Şehir ve Çin Seddine git, sonra da doğrudan havaalanına git | ⏯ |
我们30号去北京,然后31号去长城和故宫 🇨🇳 | 🇹🇷 30da Pekine gideceğiz, sonra 31inde Çin Seddine ve Yasak Şehire gideceğiz | ⏯ |
然后司机接我们去故宫紫禁城 🇨🇳 | 🇹🇷 Sonra şoför bizi Yasak Şehirin Yasak Şehirine götürdü | ⏯ |
之前也有国外的患者去长城,去故宫,我们都是雇佣他的车 🇨🇳 | 🇹🇷 Çin Seddine, Yasak Şehire yabancı hastalar gelmeden önce hepimiz onun arabasını kiraladık | ⏯ |
你可以在医院用 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastanede kullanabilirsin | ⏯ |
你好长官 🇨🇳 | 🇹🇷 Merhaba efendim | ⏯ |
长寿 🇨🇳 | 🇹🇷 Uzun ömürlü | ⏯ |
膜长 🇨🇳 | 🇹🇷 Film uzunluğu | ⏯ |
我们画的是不是这样 🇨🇳 | 🇹🇷 Çizdiğimiz bu mu | ⏯ |
你要去跟护士长说吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Baş hemşireyle konuşacak mısın | ⏯ |
你长的好美 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok güzelsin | ⏯ |
你什么时候出机场,我可以送你们去 🇨🇳 | 🇹🇷 Havaalanından ayrılırken seni oraya götürebilirim | ⏯ |
赵院长 🇨🇳 | 🇹🇷 Başkan Zhao | ⏯ |
说长一点,我的飞机是今天晚上十点到达 🇨🇳 | 🇹🇷 Uzun bir süre yapmak için uçağım bu akşam saat 10da geldi | ⏯ |
因为你在北京上飞机,这样可以提前去,1到2天 🇨🇳 | 🇹🇷 Pekinde uçağa bindiğin için erken gidebilirsin, 1-2 gün | ⏯ |
你们可以在这儿做米饭 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada pirinç yapabilirsin | ⏯ |
你可以手机翻译吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Cep telefonunla tercüme edebilir misin | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
You shouldnt be 🇬🇧 | 🇹🇷 Olmamalısın | ⏯ |
but 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama | ⏯ |
Are you working today 🇬🇧 | 🇹🇷 Bugün çalışıyor musun | ⏯ |
about plasma do you need 🇬🇧 | 🇹🇷 Plazma hakkında ihtiyacınız var mı | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
十六 🇨🇳 | 🇹🇷 On altı | ⏯ |
To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |