我爸爸的弟弟,他知道这个地方,她以前在这个地方一直裹,然后介绍过来的 🇨🇳 | 🇹🇷 Babamın kardeşi, burayı biliyor | ⏯ |
这个地方离他家500公里 🇨🇳 | 🇹🇷 Burası evinden 500 kilometre uzakta | ⏯ |
一个是大概九元 🇨🇳 | 🇹🇷 Biri yaklaşık dokuz yuan | ⏯ |
他这个病是因为在海拔太高的地方缺氧造成的 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığı çok yüksek irtifadaki oksijen eksikliğinden kaynaklanıyor | ⏯ |
你好,这个是大虾吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Merhaba, bu bir karides mi | ⏯ |
如果我想去这个地方,除了打车还有别的方法吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer buraya gitmek istersem, taksiden başka yolu var mı | ⏯ |
她问你怎么知道这个地方治疗的好了 🇨🇳 | 🇹🇷 Buraya iyi davranıldığını nasıl bildiğini sordu | ⏯ |
奥斯曼土耳其是世界上伟大的帝国 🇨🇳 | 🇹🇷 Osmanlı Türkiyesi dünyanın en büyük imparatorluğuydu | ⏯ |
它是种这个的 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu biraz | ⏯ |
珠穆朗玛峰下面很远的地方有一个山是六千米,这里边儿有金子 🇨🇳 | 🇹🇷 Everest Dağının altı kilometre altında bir dağ var | ⏯ |
哎呀,正好你们商店是最远的地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Oops, bu senin dükkan en uzak olduğunu olur | ⏯ |
在海拔3000多米的地方种植的 🇨🇳 | 🇹🇷 3000 metreden daha yüksek bir irtifada dikildi | ⏯ |
那个是盖章,不是供应商的联系方式 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu bir mühür, tedarikçinin iletişim bilgileri değil | ⏯ |
她们两个是不一样的 🇨🇳 | 🇹🇷 İkisi farklı | ⏯ |
31号不去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 31 hiçbir yerde değil | ⏯ |
你需要联系买票的地方改签 🇨🇳 | 🇹🇷 Bileti değiştirmek için bileti aldığınız yere başvurmanız gerekir | ⏯ |
每个人的病情都是不一样的 🇨🇳 | 🇹🇷 Herkesin durumu farklıdır | ⏯ |
或许是一个月 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki bir ay | ⏯ |
我们可以去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Her yere gidebiliriz | ⏯ |
你们用的这个网是什么网 🇨🇳 | 🇹🇷 Hangi ağı kullanıyorsunuz | ⏯ |