明天你也过去吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Yarın sen de orada olacaksın | ⏯ |
我也想去,可是公司不让我去 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de gitmek istiyorum ama şirket gitmeme izin vermiyor | ⏯ |
她的病在他们当地治不了,后来去的南京 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti | ⏯ |
她在新疆和拉萨中间 🇨🇳 | 🇹🇷 Sincan ve Lhasanın ortasında | ⏯ |
现在在这边,她吃不了很多饭,胃酸 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada çok fazla yemek yiyemiyor, mide asidi | ⏯ |
联系之后,我们过去吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Temastan sonra, şuna mı gideceğiz | ⏯ |
我也 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de | ⏯ |
他也 🇨🇳 | 🇹🇷 O da | ⏯ |
你也 🇨🇳 | 🇹🇷 Sen de | ⏯ |
你回去几天,啥时候过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Birkaç günlüğüne geri döneceksin, ne zaman geleceksin | ⏯ |
过去,土耳其还要治疗吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçmişte Türkiyenin tedaviye ihtiyacı var mıydı | ⏯ |
他今天会等你过去找他哦 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün gelip onu bulmanı bekliyor olacak | ⏯ |
我跟她在一起,当了三年穆斯林 🇨🇳 | 🇹🇷 Onunla birlikteydim ve üç yıl boyunca Müslümandım | ⏯ |
我要走了 🇨🇳 | 🇹🇷 Gitmeliyim | ⏯ |
那我走吧 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman ben giderim | ⏯ |
我也想 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de istiyorum | ⏯ |
难过 🇨🇳 | 🇹🇷 Üzgün | ⏯ |
通过 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçirmek | ⏯ |
过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Gel | ⏯ |
他年轻的时候去里面淘过金 🇨🇳 | 🇹🇷 Gençken altın almak için içeri girdi | ⏯ |