你买他的吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Onu satın aldın, değil mi | ⏯ |
入乡随俗 🇨🇳 | 🇹🇷 Ortak ile kırsal gidin | ⏯ |
可能他有很多为难吧,我就不想强求他了 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki bir sürü sorunu vardır, onu zorlamak istemiyorum | ⏯ |
我也希望是这样,但是如果他结婚的话会祝福他的吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Umarım öyledir, ama evlenirse, onu kutsa | ⏯ |
是会计吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Muhasebeci, değil mi | ⏯ |
那我走吧 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman ben giderim | ⏯ |
他也 🇨🇳 | 🇹🇷 O da | ⏯ |
你先工作吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Önce sen çalış | ⏯ |
他太累了 别叫醒他 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok yorgun | ⏯ |
你还是放弃吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Pes etsen iyi olur | ⏯ |
快两个月了吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredeyse iki ay mı | ⏯ |
好吧,我要走了 🇨🇳 | 🇹🇷 Tamam, gidiyorum | ⏯ |
有什么需要帮忙的随时可以和我说 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana yardım etmek için yapabileceğin her şeyi yaparım | ⏯ |
也许是不够爱吧! 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki de yeterince aşk yok | ⏯ |
明天你也过去吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Yarın sen de orada olacaksın | ⏯ |
他的孙子 🇨🇳 | 🇹🇷 Torunu | ⏯ |
跟他一样 🇨🇳 | 🇹🇷 Tıpkı onun gibi | ⏯ |
他父母现在让她正在相亲,如果成功的话就结婚了吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Ailesi onun çıkmasına izin verdi ve eğer başarırsa evlenecek, değil mi | ⏯ |
他今天会等你过去找他哦 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün gelip onu bulmanı bekliyor olacak | ⏯ |
那再来一份烤鱼吧! 🇨🇳 | 🇹🇷 Sonra bir ızgara balık daha | ⏯ |