Chinese to English
How to say 我有一个美食家的群,里面都是大厨,他们在北京,他们也是我的好朋友 in English?
I have a group of foodies, theyre all chefs, theyre in Beijing, and theyre my good friends
是我们在北京的一个朋友,我们经常使用他的车 🇨🇳 | 🇹🇷 Pekinde bir arkadaşımız ve sık sık arabasını kullanırız | ⏯ |
我们是比他的贵 🇨🇳 | 🇹🇷 Biz ondan daha pahalıyız | ⏯ |
他这个是在美国哪里 🇨🇳 | 🇹🇷 Amerikanın neresinde | ⏯ |
哦,我们限制他的食物呢 🇨🇳 | 🇹🇷 Yemeğini nerede sınırlandıracağız | ⏯ |
我们不可能在北京,因为北京的房价太高了 🇨🇳 | 🇹🇷 Pekinde olamayız çünkü Pekindeki ev fiyatı çok yüksek | ⏯ |
我们可以30号去北京,然后在北京住一晚 🇨🇳 | 🇹🇷 30da Pekine gidip bir gece Pekinde kalabiliriz | ⏯ |
以前我们都在北京,它是阿拉伯语翻译,后来我们都离开了 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha önce hepimiz Pekindeydik, Arapça bir çevirmendi, ve sonra hepimiz ayrıldık | ⏯ |
好的,我们锁上之后我们会联系他的 🇨🇳 | 🇹🇷 Tamam, kilitlediğimiz zaman onunla irtibata geçeceğiz | ⏯ |
我们可以在北京市内玩一天 🇨🇳 | 🇹🇷 Pekinde bir günlüğüne oynayabiliriz | ⏯ |
你从他们那里采购的,是吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Onlardan aldın, değil mi | ⏯ |
不包含我们去北京的高铁 🇨🇳 | 🇹🇷 Pekine gitmemiz gereken yüksek hızlı treni içermiyor | ⏯ |
之前也有国外的患者去长城,去故宫,我们都是雇佣他的车 🇨🇳 | 🇹🇷 Çin Seddine, Yasak Şehire yabancı hastalar gelmeden önce hepimiz onun arabasını kiraladık | ⏯ |
他回到了他的家乡,我回到了我的家乡,所以我们分开了 🇨🇳 | 🇹🇷 O memleketine döndü, ben de memleketime geri döndüm, biz de ayrıldık | ⏯ |
现在打的是我们的料吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu artık bizim eşyalarımız mı | ⏯ |
我去过的有两个,其他的我不是很清楚 🇨🇳 | 🇹🇷 İki tane ye gittim ve diğerlerini de çok iyi tanımıyorum | ⏯ |
他们的效果并不好 🇨🇳 | 🇹🇷 İyi çalışmıyorlardı | ⏯ |
我们还不清楚,大概也就是一个星期吧! 🇨🇳 | 🇹🇷 Henüz bilmiyoruz, belki bir hafta | ⏯ |
我们30号坐高铁去北京 🇨🇳 | 🇹🇷 30da Pekine giden yüksek hızlı trene bineceğiz | ⏯ |
我也希望是这样,但是如果他结婚的话会祝福他的吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Umarım öyledir, ama evlenirse, onu kutsa | ⏯ |
我们画的是不是这样 🇨🇳 | 🇹🇷 Çizdiğimiz bu mu | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
plasma is very popular in salon and clinic 🇬🇧 | 🇹🇷 plazma salon ve klinikte çok popüler | ⏯ |
Good luck 🇬🇧 | 🇹🇷 İyi şanslar | ⏯ |
my son 🇬🇧 | 🇹🇷 Oğlum | ⏯ |
hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
На Лейла Лейла Ле 🇨🇳 | 🇹🇷 Sen sed in | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
Birbirimizi görmek için sabırsızlanıyoruz 🇨🇳 | 🇹🇷 G?rmek in sab?rs?zlan | ⏯ |
你们先下车,我我去停车 🇨🇳 | 🇹🇷 Önce sen arabadan in, ben de arabayı durdurayım | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
悄悄的拉着,不能训练的part no it is not my name 🇨🇳 | 🇹🇷 Sessizce çekin, parçası hiçbir fikrim değil eğitmek olamaz | ⏯ |
Böyle iyi bir oğlu olduğu için teyzeme teşekkürler 🇨🇳 | 🇹🇷 B?yle iyi bir olu eski u in teyzeme teekk?rler | ⏯ |