Chinese to English
好奇怪 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu çok garip | ⏯ |
当地的品牌 🇨🇳 | 🇹🇷 Yerel markalar | ⏯ |
集中在西北地区 🇨🇳 | 🇹🇷 Kuzeybatıda yoğunlaşmıştır | ⏯ |
31号不去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 31 hiçbir yerde değil | ⏯ |
我们可以用自己的地图么,你跟着我们的地图走 🇨🇳 | 🇹🇷 Kendi haritamızı kullanabilir miyiz, haritamızı takip et | ⏯ |
我们可以去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Her yere gidebiliriz | ⏯ |
这个地方离他家500公里 🇨🇳 | 🇹🇷 Burası evinden 500 kilometre uzakta | ⏯ |
你好,洗手间在什么地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Merhaba, banyo nerede | ⏯ |
在海拔3000多米的地方种植的 🇨🇳 | 🇹🇷 3000 metreden daha yüksek bir irtifada dikildi | ⏯ |
你需要联系买票的地方改签 🇨🇳 | 🇹🇷 Bileti değiştirmek için bileti aldığınız yere başvurmanız gerekir | ⏯ |
现在还不确定,地点把我们送到 🇨🇳 | 🇹🇷 Nerede olacağımız henüz belli değil | ⏯ |
你好,请问什么地方可以吃烤肉 🇨🇳 | 🇹🇷 Merhaba, nerede barbekü yiyebilirim | ⏯ |
哎呀,正好你们商店是最远的地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Oops, bu senin dükkan en uzak olduğunu olur | ⏯ |
二狗子二狗子二狗子在什么地方 🇨🇳 | 🇹🇷 İki köpek, iki köpek, iki köpek nerede | ⏯ |
附近有什么地道的土耳其餐厅吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Yakınlarda otantik Türk restoranları var mı | ⏯ |
我爸爸的弟弟,他知道这个地方,她以前在这个地方一直裹,然后介绍过来的 🇨🇳 | 🇹🇷 Babamın kardeşi, burayı biliyor | ⏯ |
她问你怎么知道这个地方治疗的好了 🇨🇳 | 🇹🇷 Buraya iyi davranıldığını nasıl bildiğini sordu | ⏯ |
她的病在他们当地治不了,后来去的南京 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti | ⏯ |
回来的时候再确定送我们去的地点,可以吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Geri döndüğüzde bizi nereye götüreceğimizden emin olacaksın, değil mi | ⏯ |
唉,我们这儿中国地区下载不到,只能去土耳其 🇨🇳 | 🇹🇷 Ne yazık ki, çinde indiremeyiz, sadece Türkiyeye gidebiliriz | ⏯ |