上次我给你买的两个 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçen sefer sana iki tane almıştım | ⏯ |
你给我一个价格 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana bir fiyat ver | ⏯ |
我给你买的那两瓶酸奶吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana şu iki şişe yoğurt mu alıyorsun | ⏯ |
那个再给你便宜一点 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu senin için biraz daha ucuz | ⏯ |
如果好看便宜,给我买两条手链,拿过来我给你钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Ucuz görünüyorsa, bana iki bilezik al ve getir, ben de sana para vereyim | ⏯ |
你给我一个合理的价格,这个根本就不合理 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana makul bir fiyat verirsen, bu hiç de mantıklı değil | ⏯ |
过五天再给你测一个浓度 🇨🇳 | 🇹🇷 Beş gün içinde sana bir konsantrasyon daha vereceğim | ⏯ |
我可以给你兑换一个土耳其币吗?我想收藏 🇨🇳 | 🇹🇷 Sizin için bir Türk para birimi bozabilir miyim? Toplamak istiyorum | ⏯ |
我给你多送一点配件 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana biraz daha aksesuar göndereceğim | ⏯ |
我帅我帅,给你给你冰激凌不给就不给 🇨🇳 | 🇹🇷 Yakışıklıyım yakışıklıyım, sana dondurma veriyorum | ⏯ |
当我们在一起时我再给你看我的身体 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikteyken sana vücudumu göstereceğim | ⏯ |
我尽量找一个合适的 🇨🇳 | 🇹🇷 Uygun bir tane bulmaya çalışıyorum | ⏯ |
一会儿把钱给你 🇨🇳 | 🇹🇷 Parayı sonra veririm | ⏯ |
我给不了你 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana veremem | ⏯ |
刘主任说明天给你带一个面包烤箱 🇨🇳 | 🇹🇷 Müdür Liu yarın sana ekmek fırını getirmemi söyledi | ⏯ |
今天晚上我去超市给你买酸奶,大米和大蒜 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu akşam sana yoğurt, pirinç ve sarımsak almak için süpermarkete gideceğim | ⏯ |
两个男孩,一个女孩 🇨🇳 | 🇹🇷 İki erkek, bir kız | ⏯ |
你购买必须通过我 🇨🇳 | 🇹🇷 Benden alıyorsun | ⏯ |
买500克 🇨🇳 | 🇹🇷 500 gram satın al | ⏯ |
我给你人民币 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana RMB vereceğim | ⏯ |