Chinese to English

How to say 我送你去机场 in English?

Ill take you to the airport

More translations for 我送你去机场

然后晚上送我们去机场  🇨🇳🇹🇷  O zaman akşam bizi havaalanına götür
你什么时候出机场,我可以送你们去  🇨🇳🇹🇷  Havaalanından ayrılırken seni oraya götürebilirim
送我们去故宫,送我们去长城,然后晚上送我们去机场都是一辆车  🇨🇳🇹🇷  Bizi Yasak Şehire götür, Çin Seddine götür, sonra da akşam havaalanına götür
我会跟你们一块儿去,然后把你们送到飞机场  🇨🇳🇹🇷  Seninle gelip seni havaalanına götüreceğim
然后我们直接去机场  🇨🇳🇹🇷  Sonra doğruca havaalanına gideceğiz
然后31号下午直接去机场  🇨🇳🇹🇷  O zaman ayın 31inde doğruca havaalanına git
伊斯坦布尔机场  🇨🇳🇹🇷  İstanbul Havalimanı
我开摩托车送你  🇨🇳🇹🇷  Seni motosikletle götüreceğim
我给你赠送配件  🇨🇳🇹🇷  Sana aksesuar vereceğim
31号在北京,去故宫和长城,然后直接去机场  🇨🇳🇹🇷  Pekinde 31, Yasak Şehir ve Çin Seddine git, sonra da doğrudan havaalanına git
我们31号下午,傍晚的时候去机场就可以了  🇨🇳🇹🇷  Ayın 31inde ve akşam saatlerinde havaalanına gidebiliriz
等会去逛商场  🇨🇳🇹🇷  Alışverişe gitmeni bekle
你是零点50的机票,我们八点之前到机场就可以了  🇨🇳🇹🇷  Sen 0:50ye biletsin, saat 8den önce havaalanına gidebiliriz
为什么要在六个小时之前去机场呢  🇨🇳🇹🇷  Neden altı saat önce havaalanına gittin
如果我想出去逛商场呢  🇨🇳🇹🇷  Ya dışarı çıkıp alışverişe gitmek istersem
提前五个小时到机场  🇨🇳🇹🇷  Havaalanına beş saat erken
我在商场  🇨🇳🇹🇷  Alışveriş merkezindeyim
我为你多送一些配件  🇨🇳🇹🇷  Sana biraz daha aksesuar göndereceğim
我给你多送一点配件  🇨🇳🇹🇷  Sana biraz daha aksesuar göndereceğim
有机会欢迎你去北京玩  🇨🇳🇹🇷  Pekine hoş geldin demek için bir şans

More translations for Ill take you to the airport

Yield to the side  🇬🇧🇹🇷  Yan verim
Yield to the side with obstacles  🇬🇧🇹🇷  Engellerle yan teslim
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything  🇬🇧🇹🇷  Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın
To send  🇬🇧🇹🇷  Göndermek için
I will do it again when I come to Turkey for all of you  🇬🇧🇹🇷  Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line  🇬🇧🇹🇷  Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu
You shouldnt be  🇬🇧🇹🇷  Olmamalısın
Are you working today  🇬🇧🇹🇷  Bugün çalışıyor musun
about plasma do you need   🇬🇧🇹🇷  Plazma hakkında ihtiyacınız var mı
hope you Have wonderful business this week  🇬🇧🇹🇷  bu hafta harika bir iş var umut
I learned how to cook a lot of things  🇬🇧🇹🇷  Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim
I will do it again when I come to Turkey  🇬🇧🇹🇷  Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım
so your mom dont want you marry with him. old people know everything  🇬🇧🇹🇷  Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum