Chinese to Korean
干嘛呢 🇨🇳 | 🇹🇷 Ne yapıyorsun | ⏯ |
在干嘛呢 🇨🇳 | 🇹🇷 Ne yapıyorsun | ⏯ |
你找他,他只会莫名其妙,不知道你要干嘛 🇨🇳 | 🇹🇷 Onu arıyorsun, sadece açıklanamaz olacak, ne yaptığını bilmiyor musun | ⏯ |
你在干什么 🇨🇳 | 🇹🇷 Ne yapıyorsun | ⏯ |
这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |
这是干什么用的 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu ne için | ⏯ |
但是没有你说的那么多 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama söylediğin kadar değil | ⏯ |
这个是土耳其你刚说的是什么意思 🇨🇳 | 🇹🇷 Türkiye derken neyi kastediyorsun | ⏯ |
你从他们那里采购的,是吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Onlardan aldın, değil mi | ⏯ |
他说不能再夹坏钻杆了 🇨🇳 | 🇹🇷 Artık matkap borusunu kesemeyeceğini söyledi | ⏯ |
干性皮肤 🇨🇳 | 🇹🇷 Kuru cilt | ⏯ |
你买他的吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Onu satın aldın, değil mi | ⏯ |
我们是比他的贵 🇨🇳 | 🇹🇷 Biz ondan daha pahalıyız | ⏯ |
他来过你的房间,可能你不认识他 🇨🇳 | 🇹🇷 Odana gitti, belki onu tanımıyorsun | ⏯ |
有漂亮的女人嘛 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok güzel bir kadın var | ⏯ |
你说的是我们上一次去的餐厅吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçen sefer gittiğimiz restorandan mı bahsediyorsun | ⏯ |
他今天会等你过去找他哦 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün gelip onu bulmanı bekliyor olacak | ⏯ |
如果你想说什么 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir şey söylemek istersen | ⏯ |
她是他的哎呀,不对 🇨🇳 | 🇹🇷 O onun oh, hayır | ⏯ |
但是他不管理业务 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama işi o yönetmiyor | ⏯ |