Japanese to Chinese

How to say ご家族と in Chinese?

和家人在一起

More translations for ご家族と

汉族人居多,回族人也很多  🇨🇳🇹🇷  Han Çince çoğunluğu vardır ve birçok Huis vardır
汉族没有信念  🇨🇳🇹🇷  Hanın inancı yok
他是宁夏回族自治区,我们两家离得很远  🇨🇳🇹🇷  O Ningxia Hui Özerk Bölgesi ve ikimiz çok uzaktayız
中国分为56个民族  🇨🇳🇹🇷  Çin 56 etnik gruba ayrılmıştır
画家  🇨🇳🇹🇷  Ressam
おめでとう ダ・ギリ  🇨🇳🇹🇷  Ben sa
住到你家  🇨🇳🇹🇷  Evinde yaşa
私家专车  🇨🇳🇹🇷  Özel araba
你开车回家吗  🇨🇳🇹🇷  Eve mi dönüyorsun
我早就回家了  🇨🇳🇹🇷  Eve geldim
可我现在不在家  🇨🇳🇹🇷  Ama şu anda evde değilim
我已经在家里了  🇨🇳🇹🇷  Zaten evdeyim
我是汉族人,以前的男朋友是穆斯林,所以他爸爸反对  🇨🇳🇹🇷  Ben Han, eski erkek arkadaşım Müslüman, bu yüzden babası itiraz etti
什么时候下班回家  🇨🇳🇹🇷  İşten eve ne zaman geliyorsun
回家,要他回家去那边治疗,因为那边吃住都方便  🇨🇳🇹🇷  Eve git ve tedavi için eve gitmesini iste, çünkü orada yemek ve yaşamak uygun
在家里边儿没有工作  🇨🇳🇹🇷  Evde iş yok
你在他们家做扣子吗  🇨🇳🇹🇷  Onların evinde düğme mi yapıyorsun
回到家再打电话给你  🇨🇳🇹🇷  Eve geldiğinde seni ararım
去吃农家菜需要预定  🇨🇳🇹🇷  Çiftlik gıda yemek için rezervasyon yapılması gerekir
你们国家过圣诞节吗  🇨🇳🇹🇷  Ülkenizde Noel var mı

More translations for 和家人在一起

我和我妈妈在一起  🇨🇳🇹🇷  Annemle birlikteyim
在一起三年  🇨🇳🇹🇷  Birlikte üç yıl
你和谁一起来广州  🇨🇳🇹🇷  Guangzhouda kiminlesin sen
我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了  🇨🇳🇹🇷  Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz
你们一起三个人过来吗  🇨🇳🇹🇷  Siz üç adam bir araya geliyor musunuz
跟你在一起是不是不能跟别的男人聊天  🇨🇳🇹🇷  Başka erkeklerle konuşamaz mısın
有人在不在  🇨🇳🇹🇷  Burada biri yok mu
可我现在不在家  🇨🇳🇹🇷  Ama şu anda evde değilim
等我们在一起时,我再决定  🇨🇳🇹🇷  Birlikte yken, ben karar veririm
我们一起嗨皮  🇨🇳🇹🇷  Piyi birlikte selamlayalım
我跟她在一起,当了三年穆斯林  🇨🇳🇹🇷  Onunla birlikteydim ve üç yıl boyunca Müslümandım
跟你在一起有哪些事情不能做  🇨🇳🇹🇷  Sana ne yapılamaz ki
我现在有点事儿,需要回家一趟  🇨🇳🇹🇷  Şimdi yapacak bir şeyim var ve eve gitmem gerek
我已经在家里了  🇨🇳🇹🇷  Zaten evdeyim
你会跟我一起去吗  🇨🇳🇹🇷  Benimle gelir misin
当我们在一起时我再给你看我的身体  🇨🇳🇹🇷  Birlikteyken sana vücudumu göstereceğim
第二个月和第三个月的用药我建议你一起带走  🇨🇳🇹🇷  İkinci ve üçüncü ayda yanında götürmeni öneririm
缆车是一人180  🇨🇳🇹🇷  Teleferik bir kişi için 180
她在新疆和拉萨中间  🇨🇳🇹🇷  Sincan ve Lhasanın ortasında
就一个人吃饭,就一份  🇨🇳🇹🇷  Sadece tek başına ye, sadece bir tane