English to Chinese

How to say In her house in Chinese?

在她家

More translations for In her house

我们可以去任何地方  🇨🇳🇹🇷  Her yere gidebiliriz
每个国家语言都是不一样的  🇨🇳🇹🇷  Her ülkenin dili farklıdır
磨平一切的  🇨🇳🇹🇷  Her şeyi eziyet et
每天想你  🇨🇳🇹🇷  Seni her gün özlüyorum
你好,每人可以带几瓶酒  🇨🇳🇹🇷  Merhaba, her insan kaç şişe şarap getirebilir
两边推掉上面修一下  🇨🇳🇹🇷  Her iki taraftan da itin ve düzeltin
有什么需要帮忙的随时可以和我说  🇨🇳🇹🇷  Sana yardım etmek için yapabileceğin her şeyi yaparım
一切都准备好了,我们再决定去  🇨🇳🇹🇷  Her şey hazır ve tekrar gitmeye karar vereceğiz
两边修短一点  🇨🇳🇹🇷  Her iki tarafta biraz daha kısa inşa edin
我做的一切都是为了你的公司带来更多的服务  🇨🇳🇹🇷  Yaptığım her şey şirketinize daha fazla hizmet getirmek
so your mom dont want you marry with him. old people know everything  🇬🇧🇹🇷  Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum
你每天开这么长时间的汽车,累不累  🇨🇳🇹🇷  Her gün o kadar uzun süre araba kullanıyorsun ki yorgun musun
На Лейла Лейла Ле  🇨🇳🇹🇷  Sen sed in
plasma is very popular in salon and clinic  🇬🇧🇹🇷  plazma salon ve klinikte çok popüler
Birbirimizi görmek için sabırsızlanıyoruz  🇨🇳🇹🇷  G?rmek in sab?rs?zlan
你们先下车,我我去停车  🇨🇳🇹🇷  Önce sen arabadan in, ben de arabayı durdurayım
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line  🇬🇧🇹🇷  Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu
Böyle iyi bir oğlu olduğu için teyzeme teşekkürler  🇨🇳🇹🇷  B?yle iyi bir olu eski u in teyzeme teekk?rler

More translations for 在她家

可我现在不在家  🇨🇳🇹🇷  Ama şu anda evde değilim
她在新疆和拉萨中间  🇨🇳🇹🇷  Sincan ve Lhasanın ortasında
我已经在家里了  🇨🇳🇹🇷  Zaten evdeyim
现在在这边,她吃不了很多饭,胃酸  🇨🇳🇹🇷  Burada çok fazla yemek yiyemiyor, mide asidi
她想在她家乡工作了,我想离我爸妈近一点,所以我觉得我们不太可能了  🇨🇳🇹🇷  O memleketinde çalışmak istiyor, ben de aileme daha yakın olmak istiyorum
在家里边儿没有工作  🇨🇳🇹🇷  Evde iş yok
你在他们家做扣子吗  🇨🇳🇹🇷  Onların evinde düğme mi yapıyorsun
你在中国与那家店合作  🇨🇳🇹🇷  Çindeki dükkanda çalışıyordun
我跟她在一起,当了三年穆斯林  🇨🇳🇹🇷  Onunla birlikteydim ve üç yıl boyunca Müslümandım
画家  🇨🇳🇹🇷  Ressam
他的家在珠穆朗玛峰下面住  🇨🇳🇹🇷  Evi Qomolangma Dağının altında yaşıyor
他在家里边儿种植这种作物  🇨🇳🇹🇷  Ekinleri evde yetiştiriyor
我现在有点事儿,需要回家一趟  🇨🇳🇹🇷  Şimdi yapacak bir şeyim var ve eve gitmem gerek
他父母现在让她正在相亲,如果成功的话就结婚了吧  🇨🇳🇹🇷  Ailesi onun çıkmasına izin verdi ve eğer başarırsa evlenecek, değil mi
她的病在他们当地治不了,后来去的南京  🇨🇳🇹🇷  Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti
住到你家  🇨🇳🇹🇷  Evinde yaşa
私家专车  🇨🇳🇹🇷  Özel araba
她是他的哎呀,不对  🇨🇳🇹🇷  O onun oh, hayır
她爸爸妈妈反对我们  🇨🇳🇹🇷  Babası ve annesi bize karşı
她选择听从他父母的  🇨🇳🇹🇷  Ailesini dinlemeyi seçti