English to Chinese
| 当然爱你 🇨🇳 | 🇹🇷 Tabii ki seni seviyorum | ⏯ | 
| 伤心 🇨🇳 | 🇹🇷 Üzgün | ⏯ | 
| 当地的品牌 🇨🇳 | 🇹🇷 Yerel markalar | ⏯ | 
| 别太担心 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok fazla endişelenme | ⏯ | 
| 宝贝回去当兵了,思念 🇨🇳 | 🇹🇷 Bebek asker olmak için geri döndü, bayan | ⏯ | 
| 祝他们心想事成,诚心诚意,一切美好 🇨🇳 | 🇹🇷 Hepsine en iyi dileklerimi sunuyorum, samimiyet, hepsi iyi | ⏯ | 
| 但是不需要担心 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama merak etme | ⏯ | 
| 所以不用太担心 🇨🇳 | 🇹🇷 O yüzden çok fazla endişelenme | ⏯ | 
| 放松心情,不要想太多 🇨🇳 | 🇹🇷 Rahatla ve çok fazla düşünme | ⏯ | 
| 左侧脉象显示,心肝肾 🇨🇳 | 🇹🇷 Sol nabız görüntüsü kalp, karaciğer ve böbrek gösterir | ⏯ | 
| 形容词最好的是良心 🇨🇳 | 🇹🇷 En iyi sıfat vicdandır | ⏯ | 
| 我跟她在一起,当了三年穆斯林 🇨🇳 | 🇹🇷 Onunla birlikteydim ve üç yıl boyunca Müslümandım | ⏯ | 
| 货物已经安排到工厂生产当中了! 🇨🇳 | 🇹🇷 Mallar fabrikada üretim için düzenlenmiştir | ⏯ | 
| 不用担心,我们查找原因 🇨🇳 | 🇹🇷 Merak etme, sebepler arıyoruz | ⏯ | 
| 放心吧,不会影响疗效的 🇨🇳 | 🇹🇷 Merak etme, etkinliğini etkilemeyecek | ⏯ | 
| 这样我就不用担心迷路了 🇨🇳 | 🇹🇷 Böylece kaybolma konusunda endişelenmeme gerek kalmaz | ⏯ | 
| 当我们在一起时我再给你看我的身体 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikteyken sana vücudumu göstereceğim | ⏯ | 
| 你现在需要继续坚持治疗,安心治疗,不会有太坏的结果,放心吧! 🇨🇳 | 🇹🇷 Şimdi tedavi, huzur tedavi, çok kötü sonuçlar, emin olun uymaya devam etmek gerekir | ⏯ | 
| 我们正在准备离开,不要担心 🇨🇳 | 🇹🇷 Gitmeye hazırlanıyoruz, merak etme | ⏯ | 
| 她的病在他们当地治不了,后来去的南京 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti | ⏯ |