English to Chinese

How to say She wants them to like him and see her happiness in Chinese?

她希望他们喜欢他,看到她的幸福

More translations for She wants them to like him and see her happiness

我们可以去任何地方  🇨🇳🇹🇷  Her yere gidebiliriz
I forget most of them  🇬🇧🇹🇷  Çoğunu unutuyorum
每个国家语言都是不一样的  🇨🇳🇹🇷  Her ülkenin dili farklıdır
磨平一切的  🇨🇳🇹🇷  Her şeyi eziyet et
每天想你  🇨🇳🇹🇷  Seni her gün özlüyorum
你好,每人可以带几瓶酒  🇨🇳🇹🇷  Merhaba, her insan kaç şişe şarap getirebilir
两边推掉上面修一下  🇨🇳🇹🇷  Her iki taraftan da itin ve düzeltin
有什么需要帮忙的随时可以和我说  🇨🇳🇹🇷  Sana yardım etmek için yapabileceğin her şeyi yaparım
一切都准备好了,我们再决定去  🇨🇳🇹🇷  Her şey hazır ve tekrar gitmeye karar vereceğiz
两边修短一点  🇨🇳🇹🇷  Her iki tarafta biraz daha kısa inşa edin
我做的一切都是为了你的公司带来更多的服务  🇨🇳🇹🇷  Yaptığım her şey şirketinize daha fazla hizmet getirmek
so your mom dont want you marry with him. old people know everything  🇬🇧🇹🇷  Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum
To send  🇬🇧🇹🇷  Göndermek için
你每天开这么长时间的汽车,累不累  🇨🇳🇹🇷  Her gün o kadar uzun süre araba kullanıyorsun ki yorgun musun
Yield to the side  🇬🇧🇹🇷  Yan verim
plasma is very popular in salon and clinic  🇬🇧🇹🇷  plazma salon ve klinikte çok popüler
Yield to the side with obstacles  🇬🇧🇹🇷  Engellerle yan teslim
I learned how to cook a lot of things  🇬🇧🇹🇷  Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim
I will do it again when I come to Turkey  🇬🇧🇹🇷  Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım
I will do it again when I come to Turkey for all of you  🇬🇧🇹🇷  Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım

More translations for 她希望他们喜欢他,看到她的幸福

她是他的哎呀,不对  🇨🇳🇹🇷  O onun oh, hayır
我也希望是这样,但是如果他结婚的话会祝福他的吧  🇨🇳🇹🇷  Umarım öyledir, ama evlenirse, onu kutsa
她选择听从他父母的  🇨🇳🇹🇷  Ailesini dinlemeyi seçti
希望  🇨🇳🇹🇷  Umut
她的病在他们当地治不了,后来去的南京  🇨🇳🇹🇷  Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti
她们两个是不一样的  🇨🇳🇹🇷  İkisi farklı
他回到了他的家乡,我回到了我的家乡,所以我们分开了  🇨🇳🇹🇷  O memleketine döndü, ben de memleketime geri döndüm, biz de ayrıldık
我们是比他的贵  🇨🇳🇹🇷  Biz ondan daha pahalıyız
他们的效果并不好  🇨🇳🇹🇷  İyi çalışmıyorlardı
她爸爸妈妈反对我们  🇨🇳🇹🇷  Babası ve annesi bize karşı
希望你早日康复  🇨🇳🇹🇷  Umarım yakında iyileşirsin
你要看我的身体还是真的喜欢我  🇨🇳🇹🇷  Vücudumu görmek istiyor musun yoksa benden gerçekten hoşlanıyor musun
他的孙子  🇨🇳🇹🇷  Torunu
我喜欢你  🇨🇳🇹🇷  Seni sevdim
你买他的吧  🇨🇳🇹🇷  Onu satın aldın, değil mi
哦,我们限制他的食物呢  🇨🇳🇹🇷  Yemeğini nerede sınırlandıracağız
他也  🇨🇳🇹🇷  O da
他父母现在让她正在相亲,如果成功的话就结婚了吧  🇨🇳🇹🇷  Ailesi onun çıkmasına izin verdi ve eğer başarırsa evlenecek, değil mi
到到到到的那个位置,然后咱们再看一下吧  🇨🇳🇹🇷  Oraya vardığımız noktaya gel ve bir bakalım
好的,我们锁上之后我们会联系他的  🇨🇳🇹🇷  Tamam, kilitlediğimiz zaman onunla irtibata geçeceğiz