We live here , that makes us Chinese 🇬🇧 | 🇹🇷 Burada yaşıyoruz, bu bizi Çinli yapar | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
我以后会教你学中文 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha sonra sana Çince öğretirim | ⏯ |
中文 🇨🇳 | 🇹🇷 Çince | ⏯ |
我走了我会说 🇨🇳 | 🇹🇷 Gittiğimde söylerim | ⏯ |
你会讲英文吗 🇨🇳 | 🇹🇷 İngilizce biliyor musun | ⏯ |
和中国说再见 🇨🇳 | 🇹🇷 Çine hoşçakal de | ⏯ |
在中国,我们会给朋友橙子和苹果 🇨🇳 | 🇹🇷 Çinde arkadaşlarımıza portakal ve elma veririz | ⏯ |
我们可以文字交流 🇨🇳 | 🇹🇷 Kelimelerle iletişim kurabiliriz | ⏯ |
我是中国人 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben Çinliyim | ⏯ |
在中国我们 🇨🇳 | 🇹🇷 Çinde biz | ⏯ |
我不会忘的 🇨🇳 | 🇹🇷 Unutmayacağım | ⏯ |
我们来以中国 🇨🇳 | 🇹🇷 Çine gelelim | ⏯ |
中国中国 🇨🇳 | 🇹🇷 Çin Çin | ⏯ |
牛仔英文吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Kovboy İngilizcesi mi | ⏯ |
我们这里在中国打喷嚏就是有人在说你坏话 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada, Çinde hapşırıyoruz ve birisi senin hakkında kötü şeyler söylüyor | ⏯ |
我不会原谅你的 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni affetmeyeceğim | ⏯ |
我真的会来看你 🇨🇳 | 🇹🇷 Gerçekten seni görmeye geleceğim | ⏯ |
以后我会教你的 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana sonra öğretirim | ⏯ |
为什么不跟我说话 🇨🇳 | 🇹🇷 Neden benimle konuşmuyorsun | ⏯ |
如果我有了你的孩子,你会不会让我打掉 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer senin çocuğun bende olsaydı, onu bayıltmama izin verirdin | ⏯ |
这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |