my son 🇬🇧 | 🇹🇷 Oğlum | ⏯ |
最近天气变化很大,一时接受不了 🇨🇳 | 🇹🇷 Son zamanlarda hava o kadar değişti ki bir süre kabul edilmeyecek | ⏯ |
什么东西 🇨🇳 | 🇹🇷 Nedir o | ⏯ |
秀儿 🇨🇳 | 🇹🇷 Su-o | ⏯ |
他也 🇨🇳 | 🇹🇷 O da | ⏯ |
她是他的哎呀,不对 🇨🇳 | 🇹🇷 O onun oh, hayır | ⏯ |
但是他不管理业务 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama işi o yönetmiyor | ⏯ |
然后我们再做安排 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman ayarlamaları yaparız | ⏯ |
那我走吧 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman ben giderim | ⏯ |
那你就在这里等一下 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman burada bekle | ⏯ |
所以不用太担心 🇨🇳 | 🇹🇷 O yüzden çok fazla endişelenme | ⏯ |
所以把五酯停掉 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman beş esteri durdur | ⏯ |
我没那么快去找你 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni o kadar çabuk bulmadım | ⏯ |
到时候我要怎么联系你 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman sizinle nasıl iletişim kuracağım | ⏯ |
然后晚上送我们去机场 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman akşam bizi havaalanına götür | ⏯ |
那我就跟司机联系一下,我们定下来 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman şoförle irtibata geçip başaracağız | ⏯ |
我告诉过你,那个人品不好 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana söyledim, o adam iyi değil | ⏯ |
然后31号下午直接去机场 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman ayın 31inde doğruca havaalanına git | ⏯ |
他是宁夏回族自治区,我们两家离得很远 🇨🇳 | 🇹🇷 O Ningxia Hui Özerk Bölgesi ve ikimiz çok uzaktayız | ⏯ |
这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |