English to Chinese
| my son 🇬🇧 | 🇹🇷 Oğlum | ⏯ |
| We live here , that makes us Chinese 🇬🇧 | 🇹🇷 Burada yaşıyoruz, bu bizi Çinli yapar | ⏯ |
| one year one time. 35days. eat this one 🇬🇧 | 🇹🇷 bir yıl bir kez. 35days | ⏯ |
| To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
| Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
| Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
| I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
| I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
| 悄悄的拉着,不能训练的part no it is not my name 🇨🇳 | 🇹🇷 Sessizce çekin, parçası hiçbir fikrim değil eğitmek olamaz | ⏯ |
| I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
| 你第一次来中国吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Çine ilk kez mi geldin | ⏯ |
| 请在这里告诉我 🇨🇳 | 🇹🇷 Lütfen bana burada söyle | ⏯ |
| 我第一次去土耳其可能会不习惯 🇨🇳 | 🇹🇷 Türkiyeye ilk gittiğimde buna alışamayabilirdim | ⏯ |
| 那你就在这里等一下 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman burada bekle | ⏯ |
| 来我这里 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana gel | ⏯ |
| 啤酒在这里付款吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Bira burada ödeniyor mu | ⏯ |
| 啤酒是在这里付款吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Bira burada ödeniyor mu | ⏯ |
| 他这个是在美国哪里 🇨🇳 | 🇹🇷 Amerikanın neresinde | ⏯ |
| 我已经在家里了 🇨🇳 | 🇹🇷 Zaten evdeyim | ⏯ |
| 我这里改签失败 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada üstümü değiştirmeyi başaramadım | ⏯ |
| 我的行李还在里面 🇨🇳 | 🇹🇷 Bavullarım hala orada | ⏯ |
| 钱包都在我的店里 🇨🇳 | 🇹🇷 Cüzdan dükkanımda | ⏯ |
| 你在哪里 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredesin | ⏯ |
| 这是哪里 🇨🇳 | 🇹🇷 Burası nere | ⏯ |
| 第二个月和第三个月的用药我建议你一起带走 🇨🇳 | 🇹🇷 İkinci ve üçüncü ayda yanında götürmeni öneririm | ⏯ |
| 你可以在这里等你的朋友 🇨🇳 | 🇹🇷 Arkadaşlarını burada bekleyebilirsin | ⏯ |
| 我们这里在中国打喷嚏就是有人在说你坏话 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada, Çinde hapşırıyoruz ve birisi senin hakkında kötü şeyler söylüyor | ⏯ |
| 我们要在这吃饭 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada mı yiyeceğiz | ⏯ |
| 用五天再查一次 🇨🇳 | 🇹🇷 Beş gün sonra tekrar kontrol et | ⏯ |
| 我和我妈妈在一起 🇨🇳 | 🇹🇷 Annemle birlikteyim | ⏯ |