| 她选择听从他父母的  🇨🇳 | 🇹🇷  Ailesini dinlemeyi seçti | ⏯ | 
| 他父母现在让她正在相亲,如果成功的话就结婚了吧  🇨🇳 | 🇹🇷  Ailesi onun çıkmasına izin verdi ve eğer başarırsa evlenecek, değil mi | ⏯ | 
| 你买他的吧  🇨🇳 | 🇹🇷  Onu satın aldın, değil mi | ⏯ | 
| 我们是比他的贵  🇨🇳 | 🇹🇷  Biz ondan daha pahalıyız | ⏯ | 
| 你从他们那里采购的,是吗  🇨🇳 | 🇹🇷  Onlardan aldın, değil mi | ⏯ | 
| 他们的效果并不好  🇨🇳 | 🇹🇷  İyi çalışmıyorlardı | ⏯ | 
| 好的,我们锁上之后我们会联系他的  🇨🇳 | 🇹🇷  Tamam, kilitlediğimiz zaman onunla irtibata geçeceğiz | ⏯ | 
| 他的孙子  🇨🇳 | 🇹🇷  Torunu | ⏯ | 
| 哦,我们限制他的食物呢  🇨🇳 | 🇹🇷  Yemeğini nerede sınırlandıracağız | ⏯ | 
| 他告诉你,你的病没事儿  🇨🇳 | 🇹🇷  Sana iyi olduğunu söyledi | ⏯ | 
| 他来过你的房间,可能你不认识他  🇨🇳 | 🇹🇷  Odana gitti, belki onu tanımıyorsun | ⏯ | 
| 我很了解你们的宗教信仰和风俗习惯  🇨🇳 | 🇹🇷  Dini inançlarınızı ve geleneklerinizi çok iyi biliyorum | ⏯ | 
| 配件和主机分开给你的  🇨🇳 | 🇹🇷  Aksesuarları ve ana bilgisayarları sizin | ⏯ | 
| 是我们在北京的一个朋友,我们经常使用他的车  🇨🇳 | 🇹🇷  Pekinde bir arkadaşımız ve sık sık arabasını kullanırız | ⏯ | 
| 是的,我没有你们的联系方式  🇨🇳 | 🇹🇷  Evet, iletişim bilgileriniz bende yok | ⏯ | 
| 她的病在他们当地治不了,后来去的南京  🇨🇳 | 🇹🇷  Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti | ⏯ | 
| 原谅伤害你的人,原谅的是回忆和回忆  🇨🇳 | 🇹🇷  Seni inciten insanları affet, anılarını ve anılarını affet | ⏯ | 
| 他回到了他的家乡,我回到了我的家乡,所以我们分开了  🇨🇳 | 🇹🇷  O memleketine döndü, ben de memleketime geri döndüm, biz de ayrıldık | ⏯ | 
| 如果跟他结婚的话,会的  🇨🇳 | 🇹🇷  Onunla evlenirsen, evet | ⏯ | 
| 你在他们家做扣子吗  🇨🇳 | 🇹🇷  Onların evinde düğme mi yapıyorsun | ⏯ |