English to Chinese

How to say English, you want to go where you want to go away in Chinese?

英语,你想去的地方,你想离开的地方

More translations for English, you want to go where you want to go away

so your mom dont want you marry with him. old people know everything  🇬🇧🇹🇷  Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum
To send  🇬🇧🇹🇷  Göndermek için
I will do it again when I come to Turkey for all of you  🇬🇧🇹🇷  Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım
You shouldnt be  🇬🇧🇹🇷  Olmamalısın
Yield to the side  🇬🇧🇹🇷  Yan verim
Are you working today  🇬🇧🇹🇷  Bugün çalışıyor musun
about plasma do you need   🇬🇧🇹🇷  Plazma hakkında ihtiyacınız var mı
Yield to the side with obstacles  🇬🇧🇹🇷  Engellerle yan teslim
hope you Have wonderful business this week  🇬🇧🇹🇷  bu hafta harika bir iş var umut
I learned how to cook a lot of things  🇬🇧🇹🇷  Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim
I will do it again when I come to Turkey  🇬🇧🇹🇷  Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line  🇬🇧🇹🇷  Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything  🇬🇧🇹🇷  Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın

More translations for 英语,你想去的地方,你想离开的地方

如果我想去这个地方,除了打车还有别的方法吗  🇨🇳🇹🇷  Eğer buraya gitmek istersem, taksiden başka yolu var mı
你想要离开我吗  🇨🇳🇹🇷  Beni terk etmek ister misin
这个地方离他家500公里  🇨🇳🇹🇷  Burası evinden 500 kilometre uzakta
31号不去任何地方  🇨🇳🇹🇷  31 hiçbir yerde değil
你需要联系买票的地方改签  🇨🇳🇹🇷  Bileti değiştirmek için bileti aldığınız yere başvurmanız gerekir
我们可以去任何地方  🇨🇳🇹🇷  Her yere gidebiliriz
你好,洗手间在什么地方  🇨🇳🇹🇷  Merhaba, banyo nerede
哎呀,正好你们商店是最远的地方  🇨🇳🇹🇷  Oops, bu senin dükkan en uzak olduğunu olur
在海拔3000多米的地方种植的  🇨🇳🇹🇷  3000 metreden daha yüksek bir irtifada dikildi
她问你怎么知道这个地方治疗的好了  🇨🇳🇹🇷  Buraya iyi davranıldığını nasıl bildiğini sordu
你好,请问什么地方可以吃烤肉  🇨🇳🇹🇷  Merhaba, nerede barbekü yiyebilirim
我爸爸的弟弟,他知道这个地方,她以前在这个地方一直裹,然后介绍过来的  🇨🇳🇹🇷  Babamın kardeşi, burayı biliyor
你有同意我的方案吗  🇨🇳🇹🇷  Planıma katılıyor musun
好的,我要离开  🇨🇳🇹🇷  Tamam, gidiyorum
是的,我没有你们的联系方式  🇨🇳🇹🇷  Evet, iletişim bilgileriniz bende yok
当地的品牌  🇨🇳🇹🇷  Yerel markalar
我想要带你去浪漫的土耳其  🇨🇳🇹🇷  Seni romantik Türkiyeye götürmek istiyorum
他这个病是因为在海拔太高的地方缺氧造成的  🇨🇳🇹🇷  Hastalığı çok yüksek irtifadaki oksijen eksikliğinden kaynaklanıyor
我们可以用自己的地图么,你跟着我们的地图走  🇨🇳🇹🇷  Kendi haritamızı kullanabilir miyiz, haritamızı takip et
我想你了  🇨🇳🇹🇷  Özledim seni