| 如果我也给你72000 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana da 72.000 verirsem | ⏯ |
| 如果好看便宜,给我买两条手链,拿过来我给你钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Ucuz görünüyorsa, bana iki bilezik al ve getir, ben de sana para vereyim | ⏯ |
| 如果我不给你看阴道,你还会要我吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Vajinayı göstermezsem, beni yine de ister misin | ⏯ |
| 你去给我拿样品 🇨🇳 | 🇹🇷 Gidip bana bir örnek getir | ⏯ |
| 如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
| 我给不了你 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana veremem | ⏯ |
| 我帅我帅,给你给你冰激凌不给就不给 🇨🇳 | 🇹🇷 Yakışıklıyım yakışıklıyım, sana dondurma veriyorum | ⏯ |
| 如果你想说什么 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir şey söylemek istersen | ⏯ |
| 如果我有了你的孩子,你会不会让我打掉 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer senin çocuğun bende olsaydı, onu bayıltmama izin verirdin | ⏯ |
| 我给你的就是呀 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de sana bunu veriyorum | ⏯ |
| 如果想说什么,就在这个软件发给我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer bir şey söylemek istiyorsanız, bu yazılım bana gönderin | ⏯ |
| 如果我不跟你聊性爱,你还会跟我聊天吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Seninle seks hakkında konuşmazsam, yine de benimle konuşacak mısın | ⏯ |
| 我合同都给你做好了 🇨🇳 | 🇹🇷 Senin için bütün kontratlar bende | ⏯ |
| 亲爱的,如果我怀孕了怎么办 🇨🇳 | 🇹🇷 Tatlım, ya hamileysem | ⏯ |
| 如果到了我的时间需要调整 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer zamanım gelirse, ayarlanması gerekiyor | ⏯ |
| 我该如何找到你 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni nasıl bulabilirim | ⏯ |
| 如果要谈性请你找别的女人 🇨🇳 | 🇹🇷 Seks hakkında konuşmak istiyorsan, lütfen başka bir kadın bul | ⏯ |
| 我不会再给你看我的身体了 🇨🇳 | 🇹🇷 Artık sana vücudumu göstermeyeceğim | ⏯ |
| 我想你了 🇨🇳 | 🇹🇷 Özledim seni | ⏯ |
| 我给你人民币 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana RMB vereceğim | ⏯ |
| I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
| take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
| I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
| You shouldnt be 🇬🇧 | 🇹🇷 Olmamalısın | ⏯ |
| Are you working today 🇬🇧 | 🇹🇷 Bugün çalışıyor musun | ⏯ |
| about plasma do you need 🇬🇧 | 🇹🇷 Plazma hakkında ihtiyacınız var mı | ⏯ |
| hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
| 悄悄的拉着,不能训练的part no it is not my name 🇨🇳 | 🇹🇷 Sessizce çekin, parçası hiçbir fikrim değil eğitmek olamaz | ⏯ |
| so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
| To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
| Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
| Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
| Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
| I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |