I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
about plasma do you need 🇬🇧 | 🇹🇷 Plazma hakkında ihtiyacınız var mı | ⏯ |
To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
我看看能否做到 🇨🇳 | 🇹🇷 Bakalım yapabilecek miyim | ⏯ |
我与很多土耳其客户做生意 🇨🇳 | 🇹🇷 Birçok Türk müşterimle iş yapıyorum | ⏯ |
什么东西 🇨🇳 | 🇹🇷 Nedir o | ⏯ |
我送过很多的患者 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir sürü hasta gönderdim | ⏯ |
因为很多人跟我聊天都是为了看身体 🇨🇳 | 🇹🇷 Çünkü bir sürü insan cesedi görmek için benimle konuşuyor | ⏯ |
因为我需要赚很多钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Çünkü çok para kazanmam lazım | ⏯ |
你要不要再换一点?路上吃东西或者买东西 🇨🇳 | 🇹🇷 Değiştirmek ister misin? Yolda bir şeyler yiyin ya da satın alın | ⏯ |
我很好 🇨🇳 | 🇹🇷 İyiyim | ⏯ |
不然我坐错飞机你很难找到我 🇨🇳 | 🇹🇷 Yoksa yanlış uçaktayım ve sen beni bulmak zor | ⏯ |
我没事,我很好 🇨🇳 | 🇹🇷 İyiyim, iyiyim | ⏯ |
这个工作没有用,我想去学点新的东西 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu iş işe yaramaz, yeni bir şey öğrenmek istiyorum | ⏯ |
我对象看到跟你聊天生气了 🇨🇳 | 🇹🇷 Seninle konuştuğunu görünce nesnem çok kızıyordu | ⏯ |
我们到了 🇨🇳 | 🇹🇷 Buradayız | ⏯ |
没事多到40多了 🇨🇳 | 🇹🇷 40tan fazla değil | ⏯ |
我很好,你呢 🇨🇳 | 🇹🇷 İyiyim | ⏯ |
我很好 你呢 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben iyiyim, sen | ⏯ |
我老板把生意交给了我做 🇨🇳 | 🇹🇷 Patronum bana işi verdi | ⏯ |
因为价格太低,公司没有钱赚,老板就不愿意给我们卖 🇨🇳 | 🇹🇷 Fiyat çok düşük olduğu için, şirketin kazanacak parası yok, patron bize satmak istemiyor | ⏯ |
希望 🇨🇳 | 🇹🇷 Umut | ⏯ |
我很讨厌我的头发直 🇨🇳 | 🇹🇷 Saçımı düz nefret ediyorum | ⏯ |