| 你不要跟他来往  🇨🇳 | 🇹🇷  Onunla takılmak istemezsin | ⏯ | 
| مەن ئەتە ئىشلەيمەن  ug | 🇹🇷  我明天上班 | ⏯ | 
| 为什么不跟我说话  🇨🇳 | 🇹🇷  Neden benimle konuşmuyorsun | ⏯ | 
| 你要去跟护士长说吗  🇨🇳 | 🇹🇷  Baş hemşireyle konuşacak mısın | ⏯ | 
| 跟他一样  🇨🇳 | 🇹🇷  Tıpkı onun gibi | ⏯ | 
| 还有什么要跟我说的吗  🇨🇳 | 🇹🇷  Bana söylemek istediğin başka bir şey var mı | ⏯ | 
| 我为什么要跟别人说话  🇨🇳 | 🇹🇷  Neden biriyle konuşmak isteyeyim ki | ⏯ | 
| 这个价格我与他说了,他说没有钱赚  🇨🇳 | 🇹🇷  onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ | 
| 不要这么做  🇨🇳 | 🇹🇷  Bunu yapma | ⏯ | 
| 对对对,现在医生说他现在这儿接受治疗  🇨🇳 | 🇹🇷  Doktor tedavi için burada olduğunu söyledi | ⏯ | 
| 跟你在一起是不是不能跟别的男人聊天  🇨🇳 | 🇹🇷  Başka erkeklerle konuşamaz mısın | ⏯ | 
| 先上班干活了  🇨🇳 | 🇹🇷  Önce işteyim | ⏯ | 
| 你跟我说你要跟别的女人谈,我为什么要打电话给你  🇨🇳 | 🇹🇷  Başka bir kadınla konuştuğunu söylemiştin, neden seni arayayım ki | ⏯ | 
| 他说不能再夹坏钻杆了  🇨🇳 | 🇹🇷  Artık matkap borusunu kesemeyeceğini söyledi | ⏯ | 
| 我们要在这吃饭  🇨🇳 | 🇹🇷  Burada mı yiyeceğiz | ⏯ | 
| 他这个是在美国哪里  🇨🇳 | 🇹🇷  Amerikanın neresinde | ⏯ | 
| 我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了  🇨🇳 | 🇹🇷  Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz | ⏯ | 
| 不要  🇨🇳 | 🇹🇷  № | ⏯ | 
| 跟你在一起有哪些事情不能做  🇨🇳 | 🇹🇷  Sana ne yapılamaz ki | ⏯ | 
| 你去跟别的女人说话吧  🇨🇳 | 🇹🇷  Gidip başka bir kadınla konuş | ⏯ | 
| so your mom dont want you marry with him. old people know everything  🇬🇧 | 🇹🇷  Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ | 
| We live here , that makes us Chinese  🇬🇧 | 🇹🇷  Burada yaşıyoruz, bu bizi Çinli yapar | ⏯ | 
| To send  🇬🇧 | 🇹🇷  Göndermek için | ⏯ | 
| Yield to the side  🇬🇧 | 🇹🇷  Yan verim | ⏯ | 
| Yield to the side with obstacles  🇬🇧 | 🇹🇷  Engellerle yan teslim | ⏯ | 
| I learned how to cook a lot of things  🇬🇧 | 🇹🇷  Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ | 
| I will do it again when I come to Turkey  🇬🇧 | 🇹🇷  Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ | 
| I will do it again when I come to Turkey for all of you  🇬🇧 | 🇹🇷  Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |