| 就一个人吃饭,就一份 🇨🇳 | 🇹🇷 Sadece tek başına ye, sadece bir tane | ⏯ |
| 两个多月了 🇨🇳 | 🇹🇷 İki aydan fazla oldu | ⏯ |
| 两个男孩,一个女孩 🇨🇳 | 🇹🇷 İki erkek, bir kız | ⏯ |
| 她们两个是不一样的 🇨🇳 | 🇹🇷 İkisi farklı | ⏯ |
| 快两个月了吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredeyse iki ay mı | ⏯ |
| 你们一起三个人过来吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Siz üç adam bir araya geliyor musunuz | ⏯ |
| 我知道的有两个 🇨🇳 | 🇹🇷 İki tane tanıyorum | ⏯ |
| 我可以借两个碗吗 🇨🇳 | 🇹🇷 İki kase ödünç alabilir miyim | ⏯ |
| 就两件 🇨🇳 | 🇹🇷 Sadece iki tane | ⏯ |
| 能吃西餐吗?但是他不是那个就不是那个什么了 🇨🇳 | 🇹🇷 Batı yemeği yiyebilir miyim? Ama o öyle değil, öyle değil | ⏯ |
| 我们还不清楚,大概也就是一个星期吧! 🇨🇳 | 🇹🇷 Henüz bilmiyoruz, belki bir hafta | ⏯ |
| 上次我给你买的两个 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçen sefer sana iki tane almıştım | ⏯ |
| 你一个人来中国吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Çine yalnız mı geliyorsun | ⏯ |
| 应该够了 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu kadarı yeter | ⏯ |
| 我早就拒绝了他们 🇨🇳 | 🇹🇷 Onları uzun zamandır geri çevirdim | ⏯ |
| 你给我一个合理的价格,这个根本就不合理 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana makul bir fiyat verirsen, bu hiç de mantıklı değil | ⏯ |
| 你们吃饱了吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Yeterince içtin mi | ⏯ |
| 我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz | ⏯ |
| 你给我一个价格 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana bir fiyat ver | ⏯ |
| 我他妈这个翻译出来明明说了的话,结果他们翻译出来就只剩几个的,太赞了 🇨🇳 | 🇹🇷 Annem bu çeviri açıkça kelimeleri söyledi, sonuç onlar sadece birkaç, çok övgü tercüme | ⏯ |