等我们朋友过来付钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Arkadaşlarımızın gelip ödemesini bekleyin | ⏯ |
利用这几天你可以让你的朋友把钱打过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu günleri arkadaşlarının parayı aramasını sağlamak için kullan | ⏯ |
男朋友 🇨🇳 | 🇹🇷 Erkek arkadaşı | ⏯ |
你可以在这里等你的朋友 🇨🇳 | 🇹🇷 Arkadaşlarını burada bekleyebilirsin | ⏯ |
你好朋友 🇨🇳 | 🇹🇷 İyi arkadaşın | ⏯ |
然后他们会给你送过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Sonra seni gönderirler | ⏯ |
我送过很多的患者 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir sürü hasta gönderdim | ⏯ |
过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Gel | ⏯ |
我自己过来的 🇨🇳 | 🇹🇷 Buraya tek başıma geldim | ⏯ |
过来一下 🇨🇳 | 🇹🇷 Gel | ⏯ |
过来抱抱 🇨🇳 | 🇹🇷 Gel ve sarıl | ⏯ |
如果好看便宜,给我买两条手链,拿过来我给你钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Ucuz görünüyorsa, bana iki bilezik al ve getir, ben de sana para vereyim | ⏯ |
对女朋友有什么要求 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir kız arkadaş için gerekenler nelerdir | ⏯ |
等我确认下来,我会告诉你们的 🇨🇳 | 🇹🇷 Emin olduğumda söylerim | ⏯ |
你对女朋友有什么要求 🇨🇳 | 🇹🇷 Kız arkadaşın için ne istiyorsun | ⏯ |
在中国,我们会给朋友橙子和苹果 🇨🇳 | 🇹🇷 Çinde arkadaşlarımıza portakal ve elma veririz | ⏯ |
我不希望你认识一些不好的朋友 🇨🇳 | 🇹🇷 Kötü arkadaşlar tanımanı istemiyorum | ⏯ |
送我们回来的时候能送到酒店外,其他的地点吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Otele, başka yerlere dönebilir miyiz | ⏯ |
穆斯林的朋友给你们了吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Müslüman arkadaşların seni verdi mi | ⏯ |
她认识的那些朋友都不好 🇨🇳 | 🇹🇷 Tanıdığı arkadaşlarının hiçbiri iyi değildi | ⏯ |
To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
Pull over 🇬🇧 | 🇹🇷 Kenara çekme | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
my son 🇬🇧 | 🇹🇷 Oğlum | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
悄悄的拉着,不能训练的part no it is not my name 🇨🇳 | 🇹🇷 Sessizce çekin, parçası hiçbir fikrim değil eğitmek olamaz | ⏯ |
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |