但是没有你说的那么多 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama söylediğin kadar değil | ⏯ |
还有什么要跟我说的吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana söylemek istediğin başka bir şey var mı | ⏯ |
没有你说的那么多 🇨🇳 | 🇹🇷 Söylediğin kadar değil | ⏯ |
你感觉到我说什么了么 🇨🇳 | 🇹🇷 Söylediklerimi hissediyor musun | ⏯ |
有什么需要帮忙的随时可以和我说 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana yardım etmek için yapabileceğin her şeyi yaparım | ⏯ |
我是什么 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben neyim | ⏯ |
有什么好谈的 🇨🇳 | 🇹🇷 Konuşacak ne var ki | ⏯ |
你能明白我在说什么么 🇨🇳 | 🇹🇷 Ne dediğimi görebiliyor musun | ⏯ |
你的病虽然是慢性的,但是没有到肾衰 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığın kronik ama böbrek yetmezliğine gitmiyor | ⏯ |
为什么不跟我说话 🇨🇳 | 🇹🇷 Neden benimle konuşmuyorsun | ⏯ |
这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |
他告诉我什么可以做什么不可以做什么东西能吃什么不能吃 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana ne yapabileceğini, ne yapabileceğini, ne yiyip yemeyeceğini anlattı | ⏯ |
这个是土耳其你刚说的是什么意思 🇨🇳 | 🇹🇷 Türkiye derken neyi kastediyorsun | ⏯ |
那是什么 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu nedir | ⏯ |
这是干什么用的 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu ne için | ⏯ |
能吃西餐吗?但是他不是那个就不是那个什么了 🇨🇳 | 🇹🇷 Batı yemeği yiyebilir miyim? Ama o öyle değil, öyle değil | ⏯ |
你有什么问题吗?我要回家了 🇨🇳 | 🇹🇷 Sorunuz var mı? Eve gidiyorum | ⏯ |
今天他没有去做礼拜,但是他儿子去了 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün kiliseye gitmedi ama oğlu gitti | ⏯ |
不知道该说什么 🇨🇳 | 🇹🇷 Ne diyeceğimi bilemiyorum | ⏯ |
如果你想说什么 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir şey söylemek istersen | ⏯ |
but 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |