To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
愿天上的雨,不会落得如人间的泪如此污浊 🇨🇳 | 🇹🇷 Gökyüzündeki yağmur dünyanın gözyaşları kadar kirli olmasın | ⏯ |
你确定 🇨🇳 | 🇹🇷 Emin misiniz | ⏯ |
食物够吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Yeterince yiyecek var mı | ⏯ |
应该够了 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu kadarı yeter | ⏯ |
只要治疗方案是正确的,那疗效就会好的 🇨🇳 | 🇹🇷 Tedavi doğru olduğu sürece, etkisi iyi olacaktır | ⏯ |
也许是不够爱吧! 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki de yeterince aşk yok | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
电解质正常 🇨🇳 | 🇹🇷 Elektrolit tamam | ⏯ |
吉祥如意 🇨🇳 | 🇹🇷 İyi şanslar | ⏯ |
你能不能打款 🇨🇳 | 🇹🇷 Parasını ödeyebilir misin | ⏯ |
他父母现在让她正在相亲,如果成功的话就结婚了吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Ailesi onun çıkmasına izin verdi ve eğer başarırsa evlenecek, değil mi | ⏯ |
能加 🇨🇳 | 🇹🇷 Ekleyebilir | ⏯ |
现在我正在咨询 🇨🇳 | 🇹🇷 Şimdi danışmanlık yapıyorum | ⏯ |
不能停 🇨🇳 | 🇹🇷 Duramıyorum | ⏯ |
可能到 🇨🇳 | 🇹🇷 Muhtemelen | ⏯ |
如果我也给你72000 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana da 72.000 verirsem | ⏯ |
我该如何找到你 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni nasıl bulabilirim | ⏯ |
如果你想说什么 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir şey söylemek istersen | ⏯ |
如果有机会的话 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer şansın varsa | ⏯ |
可能不行 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki de değil | ⏯ |